"Eski bir talebesinin kendisine yazdığı bir mektupta hakiki ilimle ilgili nasihat istemesi üzerine, “Ey oğul” diye hitap ettiği talebesine cevap olarak bu küçük çaplı eseri kaleme almıştır. İçeriğinde ilim, ahlâk ve ibadete dair bilgiler verilmiş; tahsil etmesi gereken ilimler, takip etmesi gereken yollar ve uzak durması gereken ameller açıklanmıştır." S.N. Elif Alsaran derledi.
Allahım, Sen benim Rabbimsin. İbadete lâyık Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Senin kulunum. Ezelde Sana verdiğim sözümde ve vaadimde hâlâ gücüm yettiğince durmaktayım. İşlediğim kusurların şerrinden Sana sığınırım.
"Allah’ım! Peygamberlerin kandili, evliyânın nûru, asfiyânın kameri insanların ve cinlerin güneşi, doğu ve batının ışığı olan Efendimiz Muhammed’e âline ve ashâbına salât etmeni istiyoruz. Onlara çokça selam olsun." Nebhânî, Saâdetü’d-dâreyn fi’s-salât ala seyyidi’l-kevneyn, 262.
“İnsan kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmüyor mu? Bir de bakıyorsun ki, apaçık bir düşman kesilmiş. Kendi yaradılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: ‘Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ diyor. De ki: ‘Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek.’ Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.
“Yıllarımızı birlikte geçirdiğimiz, çok yakından tanıdığımız ve her şeyini bildiğimiz bir yakınımızla ilgili malumatı terazinin bir kefesine, Rasûlullah Efendimiz’le ilgili zihnimizde bulunan malumatı da terazinin diğer kefesine koysak, acaba hangisi ağır basardı?”
"İçinizden zayıf olanları benim için arayıp bulun [veya bir başka rivayette beni, zayıflarınızın arasında arayın). Size ancak zayıflarınız sayesinde rızık veriliyor ve düşmana karşı yardım ediliyor."
Ebû Seleme yaşlı gözlerle hanımı ve yavrusunun ardından baktı. Eşi ve çocuğu elinden alınmış, çölün bir kenarında yapayalnız kalmıştı. Derin bir hüzün ve acı içindeydi. Sonra döndü ve Allah diyerek Yesrib’e, hicret yurduna doğru yürümeye başladı. O, hicretin ilk yolcusu, muhacirlerin ilki olmuştu.