rihan ağ günlüğü

Gör(e)meyenler

Tıpkı ruhlar aleminde “Elestü birabbiküm (Ben sizin rabbiniz değil miyim?)” sorusunu tüm ruhların işitip mukabele ettiği gibi İbrahim’in çağrısını da tüm kulaklar işitmişti. Üveys de şimdi çölün ta öte yanından gelen kurtuluş çağrısını işitiyordu. Kuş olup uçmak gelen çağrıya icabet edip “Semi’na ve eta’na (işittik ve itaat ettik)” demek istiyordu.
Türkçe

Onlar Bilmiyorlar

Uhud Savaşı’nın en şiddetli zamanıydı. Okçular yerlerini terk etmiş, Müslümanlar darmadağın olmuş, binlerce düşmanın ortasında bir avuç arkadaşıyla bir peygamber yalnız kalmıştı. O Peygamber’in dişleri kırılmış; damağı, yanağı, alnı yaralanmıştı. O Peygamber bir yandan yüzündeki kanları siliyor, bir yandan dua ediyordu:...
Türkçe

Lahza

Her sabah felah sesleri dinleyen dünya kurtuluşun bir eşiğinde değil ne yazık ki, Ekinlerimiz üzerindeki habis kara bulutları dağıtacak esenliğe hasret kalınmış, İmandan orduların sinemize nüfuz etmesi daha ne kadar beklenmeli!
Türkçe

Karıncanın Ateşine Su Taşıyan İbrahim

Bugün yine bir ateş… İçinde yalnızca insanların değil karıncaların, sincapların, tavşanların, henüz yumurtadaki kuşların, kedilerin, köpeklerin, ağaçların yandığı… Gördüklerimiz, duyduklarımız, şahit olduklarımız kalbimizi sızlatmalı zira merhamettir insana yakışan. Vefadır onu insan yapan. İşte bu yüzden şimdi su taşımak sırası İbrahimlerdedir, benî âdemdedir…
Türkçe

Sayfalar

RSS - rihan ağ günlüğü beslemesine abone olun.