Muhtaç olduğumuz her nimeti Rabbimizden getirdiğin gibi “Nasıl kardeş olunur?” bunu da bize Sen öğret. Yesrib’i, “Nurlanmış Şehir” yapan Nebi, iç harpten Asr-ı Saadet üreten Nebi!
Babasının kucağında can veren çocuk… Hayalleri kurban edilmiş, kanla ıslanan yanaklarından süzülen hisli bakışlar varken bayramlar yetim… Kurban Bayramlarında alnımıza sürülen bir damla kanın gerçeğiyle yüzleşince bayramlar artık bayram değil benim için… Kurbanlar Allah içindir. Bebekler kurban değil…
Ramazan, bazı kararlar almaya ve onları yılın bütün ayları boyunca sabırla ve istikrarla uygulamaya vesile kılınırsa, ihya edilmiş olur. Ramazanda kazanmaya çalıştığımız alışkanlıkları ramazan dışında da sürdürdüğümüzde, gelecek ramazanımız daha dolu ve güzel geçecek demektir.
Resûlullah "Muhakkak ki ileride kapkaranlık geceler misali fitneler olacak!" buyurdu. "Onlardan kurtuluşun yolu nedir, Ey Allah'ın Resûlü?" denildi. Buyurdu: "Allah'ın kitabı! Onda sizden öncekilerin olayları, sizden sonrakilerin haberleri ve sizin de hükmünüz vardır. O, kesin çizgidir; şaka değildir.
Dünyanın neresinde olursa olsun vahdet bayrağı altında birleşen Müslümanlar aynı milletten olup sanki bir vücudun organları gibidir. Çünkü din kardeşliğinden daha güçlü ve kutlu bir başka bağ yoktur.
Vahyin ilk muhatapları olan Sahabe neslinin hayatlarının her tablosu, bizler için çok önemlidir. Çünkü onlar bizlerin Müslümanlığımızın aynalarıdır. Biz ideal mümin duruşunun nasıl olması gerektiğini ancak onların hayatlarına bakarak öğrenebiliriz.
Yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, yeni bir rahmet iklimi olan mübarek üç aylara kavuşmuş bulunuyoruz. Bu aylar, imanımızdan gelen bir heyecanla ibadet hayatımızın daha canlı tutulduğu rahmeti bol, bereketli bir mevsimdir.
Değil sadece üç aylar, insanın bütün bir ömrünü en güzel ve verimli bir şekilde değerlendirmesinin yolu iki şeyden geçer: 1) Bu zamanları dine dair doğru bilgi [sahih ilim] elde etmek için bir fırsat olarak değerlendirmek, 2) Elde ettiğimiz doğru bilgiye uygun hareket etmek [salih amel]. Bununla birlikte şu bir gerçek ki insan, gerek ilim gerekse amelde her zaman aynı standardı yakalayamıyor. Bu sebeple bu mübârek zaman dilimlerini fırsata çevirmek en uygun yoldur.
Şu kısacık ömrümüzü neler uğruna tükettiğimizin, zamanımızı nasıl hoyratça harcadığımızın, imkân ve enerjimizi neler için seferber ettiğimizin, gündemimizi kimlerin ve nelerin işgal etmesine izin verdiğimizin hesabının tek tek görüleceği bir...