O, Allah’ın üzerine yemin ettiği yüce hayatın sahibi, ilahî kelamın ete kemiğe bürünmüş halidir. O’nu sevmek, O’na tâbi olmak, O’nun davasını anlayabilmek; O’nun hayatını en güzel şekilde öğrenmekle mümkündür.
Hz. Muhammed
O’nun Adı AHMED’dir, Kâinata Rahmettir
O’nun dünyaya gelişi bütün insanlık, hatta bütün bir varlık âlemi için bayram sayılır. O’nun dünyaya geldiği gün, Cenâb-ı Hakk’ın, tıpkı bir güneş mahiyetinde yarattığı O Nûr’u bir kandil gibi insanlık semasına astığı gündür.
İnsanlık O’na (s.a.s) Muhtaç
Göklerin sahibi, kendisine uzanan elleri, Rasûlü’nün eliyle tutacaktı. Ezilen, horlanan, diz çökmüş mütevekkil bir derviş sabrıyla bekleşenleri kucaklayacak, göklerden aldığını yeryüzüyle buluşturacaktı. Göklerin öğrencisi, yeryüzünün öğretmeni olacaktı.
Dini Yaşatmak İçin
İman güneş gibidir; insanın ruhunu aydınlatır. İnançsız insan mutsuzdur, karamsardır; köksüz bitki gibi solmaya, kurumaya mahkûmdur. Allah’ı bilmek ve O’nun istediği gibi yaşamak her insanın hem görevi hem de en tabiî hakkıdır. Onun bu hakkını kimse engelleyemez. Engellemeye kalkanların, peygamberleri engellemeye kalkanlardan bir farkı olmaz.
Komşusu Açken
Yardım, her şeyden önce bir duygu ise, onun iman ile ilgisi de pek açık ve köklüdür. Zira insan hareketlerini yönlendiren en müessir güç, imandır, iç yönelişidir. O halde çevreye karşı duyarsızlık ve yardımsızlık pek tabi olarak imanın olgunluk derecesiyle alakalı olacaktır.
Siyer-i Nebi Dersleri-2: Bir Yusuf Misali – Abdullah b. Abdülmuttalib
Belki de Mekke’nin tüm genç kızları onunla evlenmek isterken, Abdullah kendisine eş olarak Âmine’yi seçti. Abdullah, çevresinde bir Yusuf misali hayranlık uyandıran, üzerine şiirler okunan, sevilen ve sayılan bir gençti. O, Abdülmuttalib’in oğluydu.
Hz. Peygamber (s.a.s)'in Yüksek Ahlâkı
Sevgili Peygamberimiz, çocukluğundan itibaren en üstün ahlâki duygulara sahipti. Gerek çocukluk, gerekse gençlik yılları akranlarından çok farklı geçti. Kötülüklerin her çeşidinin son derece yaygın olduğu bir toplumda, Cenab-ı Hak, son peygamber olarak görevlendireceği Hz. Muhammed'i çocukluğundan itibaren Cahiliyenin bütün kötülüklerinden korumuştu
Sevgi Şehri Sevgili Medine
Medine, sevdalı gönüller için hasretin, özlemin diğer adıdır. Peygamber âşıkları, Allah’ın En Sevgili Kuluna duydukları hasret ateşini bir nebze olsun dindirebilmek için dünyanın her tarafından pervaneler gibi Medine’ye can atarlar. Çünkü orası Medinetü’n-Nebi; yani Peygamber şehridir.
Tebük Gazvesi
Peygamberimiz, son gazvesi olan Tebük seferini Bizanslılara karşı düzenlemiştir. Tebük, Medine'nin kuzeyinde, Medine-Şam arasında, her iki şehre eşit uzaklıkta yer alan bir mevkidir.
En Sevgilinin Sevgilisi
“Âişe annemiz, Allah’ın sevgilisinin sevgilisi idi.” Yani o, Hz. Ali’nin ifadesi ile “Haliletü Rasûlillah/Rasûlullah’ın Sevgilisi” idi. Hz. Hatice annemizden sonra, Efendimiz’in (sas) dünyasında bambaşka bir yeri olan bir annemiz idi.
- toplam 58 içinde 1
- ››
