İtikâf, uzunca yıllar Türkiyeli Müslümanlar tarafından icra edilememiş ve uzak kalınmış bir ibadet. Yaygın olarak ihya edilmeye çabalandığı son yıllarda ise, her uzak kalınmış durumun içinde bulunduğu zorluklarla karşı karşıya…
Peygamberimiz ve Biz
İyi, Güzel ve Kâmil İnsan Prof. Dr. Raşit Küçük
Raşit Hocamız gerçekten her yönüyle bilhassa da iyi, güzel ve kamil insan olma noktasında bizler için örnek ve model şahsiyetti. Derdi, ideali ve mefkûresi olan hocamızdı. En büyük derdi ve ideali genelde dini özelde Hz. Peygamber (s.a) ve hadis/sünnetini insanlara en doğru şekilde ulaştırma ve yaşatmaktı.
SIĞINAK
Her insanın bir sığınağı olmalı şu hayatta. Kalbini yoran ve kendini göğüs kafesinin dışına atmak istemesine sebep olan her şeyden uzaklaştırabilecek bir sığınak...
Sana Yetimleri Sorarlar!
Babasız kalan bir çocuğun adıydı yetim.
Kimsesiz, yardıma ve himayeye muhtaç olan.
Eşi benzeri olmayan inciden aldı adını;taşlar arasında benzersiz olan, çocuklar arasında biricik ve tek başına kalana, kendi adı unutulana ad oldu.
“Bayram O Bayram Ola”
Eğer “bayram” algımız bu dünyaya aitse; şeker-çikolata-baklava-börek-sarma ziyafeti, kabir ziyareti, el öpme merasimiyse yalnızca; yazık bayramımıza!
En Sevimli İbadet
Yerleşme imkânı bulunan her yerde yapılacak iş, na¬mazın ikamesi, yani çevrenin İslâmîleştirilmesi, zekâtın verilmesi, eko¬nomik problemlerin çözülmesi; emr bi'l-ma'ruf ile sistemin yerleşmesinin ve yaygınlaşmasının sağlanması; nehy ani'l-münker'le de yabancı unsurla¬rın İslâmileştirilmiş çevreden uzak tutulmasıdır.
Mekke’ye Muhacir
3 yıl önceydi! Mekke’de 16 yaşında bir yetim ile karşılaşmıştık. Aslında oğlumun okuldan arkadaşıydı o yetim. Otelimiz Ebu Kubeys tepesinin arkasındaki boş, kayalık alana bakıyordu.
Kelimeleri Uyandırmak
Kelimelerimi bulmak istiyorum. Unuttuklarımı hatırlamak, bilmediklerimi öğrenmek ve her adımda direnişimi büyütmek istiyorum. Yaşayan kelimelerle var olmak ve yaşamak istiyorum. Zihin dünyamda canlılığı ancak canlı ve ‘’bizden’’ kelimelerle var edebilirim.
“Kurban derisini çeyiz sandığı gibi taşıyorduk.”
Kamp bitmiş biz İstanbul’a dönmüştük. Çok geçmedi Kurban Bayramı geldi, her yıl olduğu gibi yine deri toplayacaktık. Hummalı bir şekilde deri toplama işi için hazırlık yapıyorduk. Her kurban geldiğinde, bizim “bayram” dediğimiz, ne kadar deri topladığımız ile ilgiliydi. Öyle ki, uzaktan bir kurban gördüğümüzde bizi hayvanın eti değil, daha çok derisi ilgilendirirdi.
Efendimizin Şânı Yayılıyor, Düşmanlarının Soyu Kesiliyor
“Kevser”: Allah’ın (c.c) kutlu Rasûlü’ne (s) ahirette vereceği daha büyük iki nimettir ki; birincisi, kıyamet günü haşr meydanındaki Kevser havuzudur; ikincisi ise, cennette verilecek olan Kevser nehridir.
- toplam 14 içinde 1
- ››
