Peygamber Efendimiz (s.a.s) “Allah güzeldir, güzelliği sever.”[5] buyurarak Allah’ın sevgisini kazanmanın güzellikten geçtiğine işaret eder. Mümin, adeta bir insan güzeli olmalıdır.
İyi bir mü’min olabilmek için sevdiği kimseyi Allah için sevmelidir. Sevmediğini Allah rızâsı için sevmemek de iyi mü’minin özelliklerinden biridir. Sevdiğini Allah için sevmek, sevmediğini Allah için sevmemek kadar, verdiğini Allah için vermek, vermediğini Allah için vermemek de kişinin mükemmel bir imana sahip olduğunu gösterir.
Bırakma beni Sultanım! Ne olur bırakma beni! Bir parça yer aç, tutunayım eteklerine. Bir tebessümünü sakla benim için. Bir damla gözyaşın girsin kalbime ki, bilmekteyim birisi benim için. Nur-i Muhammedi hatırına ihya olsun. Karartıdan kasvetten kurtulsun.
“Beni ananızdan, babanızdan, çoluk çocuğunuzdan ve herkesten çok sevmedikçe gerçek manasıyla iman etmiş olmazsınız.” hadisini her duyduğumda sorgulardım kalbimi, hakkıyla sevebiliyor muydum seni? Seni sevmek ne demekti?
Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlara su /
Kim bu denlü duduşan odlara kılmaz çare su
(Ey göz, gönlümdeki ateşlere gözyaşlarından su serpme
Çünkü böylesine tutuşan ateşlere su fayda etmez.)
Sevdim Seni hep canlara canan diye sevdim /
Bir ben değil âlem Sana kurban diye sevdim /
Ecram-ı felek levh u kalem mest-i nigâhın /
Didarına âşık ulu Yezdan diye sevdim