Allah yolunda cihad “Ey örtüsüne bürünen, kalk ve uyar”[1] emriyle başladı. Muhammed aleyhisselâm güvendiği, ümit beslediği kimseleri tek tek İslam’a davet ediyordu. Sonra bir sabah Safâ tepesinden seslendi tüm Mekke halkına: “Ey insanlar! Şu dağın ardında size saldırmak isteyen bir düşman ordusu var, desem bana inanır mısınız?” diye sordu
Hz. Muhammed
Ramazan Yağmuru Fikirden Fiile Rahmet Yeşertir
Rıza-i İlahî adına medet umanlara müjdedir Ramazan
Öteleri özleyen sînelere dermandır oruç ve zikr-i Kur’ân
Mirac Bir Gerçektir
Her sene yeni bir Mi’rac gecesinin burcu kokulu havasını duymaya başladığınız zaman, eminim ki, bu mübarek geceyi karşılamanın hazzıyla derinden ürperen gönlünüzde mi’rac çiçekleri tomurcuklanmaya başlar. Kainatın ve öteki alemlerin nice sırları bu gece kendisine açılmış...
Kimi Seversin?
Amr ile Halid, uzun yıllar hakka karşı yürüttükleri mücadeleden sonra birbirlerinden habersiz şekilde yaşadıkları iç sorgulama sonucunda hakkı teslim ve kabul etmiş; ve yine birbirlerinden habersiz şekilde Müslüman olmak üzere çıktıkları yolculukları Medine güzergâhında kesişmiş ve beraberce Medine’ye girmişlerdir.
Mustalikoğulları Savaşı'ndan Ders Alalım
Kanlı bir çatışma çıkmak üzereydi. Durumdan haberdar olan Hz. Peygamber, koşarak gelip iki topluluğun arasına girdi. Çok öfkeliydi. Şahitlerin ifadesine göre Hz. Peygamber'i o güne kadar hiç böyle öfkeli görmemişlerdi.
İslami Yapılanmada İlk İşler
Hz. Peygamber Medine’ye hicretinden hemen sonra Müslümanların hayatını ve burada verilecek tevhid mücadelesinin geleceğini yakından ilgilendiren bir dizi tedbir aldı. Önce muhacirler ile Ensar arasında kardeşlik anlaşması gerçekleştirdi.
Asr-ı Saadet'te Vakfiyeler ve Medine Çarşısı
O’nun (sas) hayatının tamamı; zaten insanlığa bir vakıftı. Bunun yanında ganimetlerden ve hediyelerden eline ne geçerse vakfettiğini görmekteyiz. Öyle ki, vefat ettiği zaman geriye sadece bu vakfettiği mallar kalmıştı. Fedek ve Hayber’den kendisine düşen payların bir kısmını ailesine, geriye kalan kısmını ise Müslümanlara vakfetmişti.
Hz. Peygamber'in Örnek Ahlâkı ve Şahsiyeti
O (s.a.s), kötülüğe kötülükle karşılık vermez, aksine kusurları affederdi. Bir yerde bir kusur görse yüzünü çevirirdi. Bir şeye celâllenirse Kur’ân’a uymadığından dolayı celâllenirdi. Bir şeyi beğenirse Kur’ân’a uyduğu için beğenirdi. Allah’ın emirleri çiğnendiğinde sessiz kalmaz muhakkak tepki gösterirdi.
Üç Kutlu Hediye: İman, Namaz, Niyaz
Efendimiz (s.a.s) için büyük lütuf olan mirac mucizesi, müminler için eşsiz müjdelerle doludur. Mirac, bütün kötü duygulardan temizlenerek Allah’a doğru yükseliştir. Ve bu yükseliş neticesinde Allah (cc), huzuruna kabul ettiği sevgilisini, miractan ümmet-i Muhammed için müjde niteliğinde olan hediyelerle uğurlamıştır.
Hz. Peygamber’in Doğru Anlaşılması
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlatmış olduğu ve her yıl Nisan ayında tertip edilen Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin gerek ülkemizde, gerekse yurt dışındaki Müslüman vatandaş ve soydaşlarımızda yoğun bir dinî atmosferin yaşanmasına vesile olduğu bir gerçektir.