Peygamberler Tarihi

Ben İki Kurbanlığın Oğluyum!

Ana, baba ve oğul birlikte imtihanı kazandılar. Onlara imtihanı kazandıran, îmanları, sadâkatleri ve teslimiyetleriydi. Mümin, işte böyle olmalıydı. Yüce Allah, bu olayı Kur’ân-ı Kerîm’de anlatarak Hz. İbrâhim’i ve âilesini bize örnek göstermektedir.

Bıçağın Kesmediği Kurbanlık: Hz. İsmail (a.s)

Kendileri en güzel örnek olan Hz. İbrahim ve beraberindekilerin yaşayarak bizlere gösterdikleri Allah’a kulluktu. Allah’ın dostları en ağır sınavlardan geçiyordu. Babası, İsmail’e yaklaştı ve şöyle dedi: “Ey yavrucuğum, seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Buna ne dersin?” Hz. İbrahim (a.s)’e teslimiyet abidesi halim bir oğul verilmişti. Babasına: “Ey babacığım, ne emrolunuyorsan yap! Sen, beni inşallah sabredenlerden bulacaksın” dedi.

Hz. İbrahim (a.s) - Ateşin Yakmadığı Peygamber

Hz. İbrahim (a.s) tevhid peygamberidir. Bugün de Müslüman olan bizlere güzel örnekliğiyle İslam’ı öğretmektedir. Şeytanın kıyamete kadar devam edecek saptırıcı düşmanlığı karşısında İbrahimî uygulamaların bize Rabbanî bir lütuf olduğunu asla unutmamalıyız.

Hz. Salih Aleyhisselâm - Deve Sahibi Nebî

“Semud (toplumuna da) kardeşleri Salih'i (gönderdik. Salih: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir: Allah'ın bu dişi devesi size bir belgedir; onu salıverin de Allah'ın arzında otlasın, ona bir kötülükle dokunmayın, sonra sizi acı bir azap yakalar" dedi.” (Araf Suresi, 7/73)

Hz. Musa Aleyhisselâm

Bereketli Nil Nehri bir emanet taşıyordu. Sakin sular Müslümanların umudunu yavaş yavaş nehrin kıyısındaki Firavun Sarayı’nın önüne getirdi ve ağaçların arasında görünür bir yerde durdurdu. Birileri onu fark etmişti. Koştular ve kucaklarına alarak Firavun’un karısı Âsiye’ye getirdiler.

Nereden Geldik, Nereye Gideceğiz

Zaman zamanı kovaladı. İnsan nesli çoğaldı. Herkes yeryüzüne dağıldı. Allah Teâlâ da her topluluğa bir peygamber gönderdi. O peygamberler de kendi ümmetlerine, tıpkı Hz. Âdem gibi, nereden geldiklerini ve nereye gideceklerini öğrettiler.

Yağmurları Küstüren Toprak III - İsrailoğulları

“İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak, Yahudiler ile şirk koşanları bulacaksın…”[30]

KOŞ! …Bir Kölenin Ardından Koşmak…

Burası neresi? Bu yalçın kayalar arasındaki çorak vadi. Etraf çöl… Ipıssız. Ses bile geliyor geri. Ne oldu şimdi? Hani seçilmişti? Basit bir cariye iken efendisine verilmiş sonra kendisine bir yavru verilmiş sonra da buraya getirilmişti. Peki ya neden?

Peygamberlerin Ortak Kaderi: Hicret

Vahiy temelli bir toplum oluşturmak büyük fedakârlık gerektirir. Hz. Âdem’den Efendimize kadar gelmiş geçmiş tüm peygamberler, bu fedakârlığı sonuna kadar göstermişlerdir. Hicret ise bu fedakârlıkların en büyüğüdür.

Hicret

Hacer ve yavrusu çok uzaklardan gelmişlerdi. Ama niçin geldiklerini bilmiyorlardı. Çölün ortasıydı. Hiç kimseler yoktu. Allah’ın arzı ne kadar da genişti. Çok uzaklara gelmişlerdi. Hacer, İbrahim’e baktı. O hiç konuşmadan dönüp gidiyordu. Dayanamadı ve sordu:
Subscribe to RSS - Peygamberler Tarihi