Muhammed Emin YILDIRIM

1973 yılında Erzurum ilinin Horasan ilçesinde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra, orta ve lise eğitimi yıllarında bir yandan da medresede Arapça ve İslami ilimler alanında dersler almaya başladı. Ardından 1989'da İstanbul'a gelerek İslami ilimlerdeki eğitimine devam etti. 1999 ile 2004 yılları arasında Mısır'da Arapça ve İslamî ilimleri kapsayan eğitim çalışmalarında bulundu.

1995 yılından itibaren düzenli olarak haftalık dersler vermeye başladı. Bilahare bu dersleri, Hikmet Vakfı'nda ve Hikmet Derneği'nde sürdürdü. Halen Beşyüzevlerde Hikmet Derneği'nde öğrenci ve halka yönelik irşad derslerine devam etmektedir.

Ekim 2010'da İstanbul'un Eyüp semtinde tarihi Zekai Dede Konağı'nda faaliyetlerine başlayan Siyer Araştırmaları Merkezi'nin kurulmasına öncülük etti. Her hafta cumartesi günleri düzenli olarak söz konusu merkezde "Siyer ve Sahabe" konulu halka açık dersler vermektedir. Bu derslerin tamamı www.siyertv.com internet sitesinden yayınlanmaktadır.

Siyer alanında araştırma ve eğitim çalışmalarına devam eden Muahmmed Emin Yıldırım, evli ve üç çocuk babasıdır.

Yayınlanmış Eserleri:

  • İbadetin Beyni Dua (2002)
  • İnsani İlişkilerde İlahi Ölçü (2004)
  • Vahyi Hayata Taşımak (2005)
  • Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (2006)
  • Sahabeyi Nasıl Anlamayız? (2007)
  • Nebevi Eğitim Modeli Darül Erkam Vahyin İniş Sürecinde Şahsiyet Eğitimi (2008)
  • Hz. Peygamber (sas) Albümü (2010)
  • Siyer Atlası (Tahkik ve Notlandırma) (2010)
  • Efendimiz'i (sas) Sahabe Gibi Sevmek (2011)
  • Risalet Davasının Annesi Hz. Hatice (2011)
  • Efendimizin Havarisi ve İhlas Abidesi Zübeyr B. Avvam (2011)
  • İnsanlığın Kurtuluşu Hac Ömrün Bereketi Umre (2011)
  • Yaşayan Şehit Talha b. Ubeydullah (2012)

En Sevgilinin Sevgilisi

“Âişe annemiz, Allah’ın sevgilisinin sevgilisi idi.” Yani o, Hz. Ali’nin ifadesi ile “Haliletü Rasûlillah/Rasûlullah’ın Sevgilisi” idi. Hz. Hatice annemizden sonra, Efendimiz’in (sas) dünyasında bambaşka bir yeri olan bir annemiz idi.

Bir Vahdet Kahramanı Olarak Hz. Hasan (ra)

Ne demişti Efendimiz? “Her Peygamber’in nesli kendindendir, benim neslim ise Fatıma’dandır.” Dolayısı ile Hasan veya Hüseyin demek; Evlad-ı Ali demektir, Evlad-ı Fatıma demektir; ama aynı zamanda Nesl-i Muhammedî (sas) demektir.

Hz. Ömer Hakkında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

slam’ın yüz akı şahsiyetlerinden biri olan Hz. Ömer hakkında yazı yazmak, onun bereketli hayatını birkaç sayfaya sığdırmak gerçekten kolay bir iş değildir. Hz. Ömer dediğiniz zaman cahiliyede geçen 33 yıllık samimi bir hayat demiş olursunuz.

Hz. Aişe Validemizin Evlilik Yaşı

Bir ilim ve irfan abidesi olan Hz. Aişe validemiz söz konusu olduğunda genel kanı onun Efendimiz’le 6–7 yaşlarında nişanlandığı ve 9–10 yaşlarında ise evlendiği yönündedir. Bu kadar küçük yaşta evlenmesine yapılan itirazlara ise savunmacı bir üslup ile bölgeye has iklim şartlarının kız çocuklarının erken yaşta buluğa ermesi olarak gösterilir. Gerçekte böylemidir?

Efendimiz’in (sav) Hayatındaki Dört Fatıma

Hz. Fatıma dediğimiz zaman, hemen aklımıza, hanımlar âleminin sultanlarından biri olan, Ehl-i Beyt ağacının kökü, Efendimiz’in (sav) “can parçası” dediği o biricik kızı, Hz. Ali’nin hanımı, cennet gençleri Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin’in anneleri olan Hz. Fatıma validemiz gelir.Biz bu yazımızda, Efendimiz’in hayatında az yada çok yeri olan 3 Fatıma’yı daha hatırlatıp, kutlu Nebi’nin yüreğinde sevgi beslediği bu Fatımaları tanıtmaya çalışacağız.

Ahlak Kahramanları

Nasıl ki, Efendimiz (sav) üsve-i hasene ise, O’nun (sav) nübüvvet medresesinde yetişen, o nebevî potada pişen; semanın yıldızları, arzın ise hidayet rehberleri olan, o güzide insanlar da; bizler için en kâmil örnek olma özelliklerini devam ettirmektedirler.

Bir İhya ve İnşa Hareketi Olarak Hicret

Hicret; samimiyettir. İnancının yolunda ne kadar samimi olduğunun bir imtihanıdır. Kolay günlerin değil, zor zamanların, varlığın değil yokluğun, ganimetin değil mücadelenin adamı olduğunu gösterebilmektir. Acaba deyip tereddüt göstermeden emre uyup yola çıkabilmenin işaretidir. Bu yolda başa gelebilecek her şeye rıza gösterip, arkaya bakmadan yürüyebilmektir.

Asr-ı Saadet’te Ramazan Nasıl Yaşanırdı?

Vahyin ilk muhatapları olan Sahabe neslinin hayatlarının her tablosu, bizler için çok önemlidir. Çünkü onlar bizlerin Müslümanlığımızın aynalarıdır. Biz ideal mümin duruşunun nasıl olması gerektiğini ancak onların hayatlarına bakarak öğrenebiliriz.

Bedir'de Yardıma Gelen Melekler

Allah’ın görünen-görünmeyen orduları vardır. Bazen bir rüzgâr, bazen bir yağmur, bazen arılar, bazen başka hayvanlar ve bazen melekler; ama bir şekilde kullarına ulaştırdığı yardımları muhakkak olmuştur. Önemli olan Allah’ın (cc) bu vaadinin gerçeklemesi için müminler olarak bizlerin yapması gerekenleri ortaya koyması ve o ilahî yardımı hak edecek adımları atmasıdır.

Asr-ı Saadet'te Vakfiyeler ve Medine Çarşısı

O’nun (sas) hayatının tamamı; zaten insanlığa bir vakıftı. Bunun yanında ganimetlerden ve hediyelerden eline ne geçerse vakfettiğini görmekteyiz. Öyle ki, vefat ettiği zaman geriye sadece bu vakfettiği mallar kalmıştı. Fedek ve Hayber’den kendisine düşen payların bir kısmını ailesine, geriye kalan kısmını ise Müslümanlara vakfetmişti.
Subscribe to RSS - Muhammed Emin YILDIRIM