Göz seni görmeli ağız seni söylemeli /
Hafıza seni anmak ödevinde mi /
Bütün deniz kıyılarında seni beklemeli /
Sen eskimoların ısınması sevgililer mahşeri
Saba rüzgârının buram buram kokusunu taşıdığı tek çiçek, tek renk, tek hayat… Ümmetin, Livâü’l-Hamd’da, Sen’in kokunla uyanmayı arzu eder Sen’inle vardığı, Sen’inle kandığı derin uykudan…
Su temiz ve berraktır. Ancak şair onun temiz olma sebebini Hz. Muhammed(sas)’in yoluna girme sebebine bağlamıştır. Çünkü asıl temizlik ve saflık O’nun özelliğidir. Su, bu sebeple saflık ve temizlik sıfatlarını kazanmıştır. Müminler de Peygamberimizin yoluna girmekle ne denli saf ve temiz olduklarını âleme duyurmuşlardır.
Her suskunluk, söylenecek yeni sözlere gebedir. Taşımak zorken dünyaya ait tüm yükleri, içimizin ağırlığını hafifleten sözler ilaç olur. Toprağı yeşil bir vahaya çeviren Rabbimiz kararmış yüreklerimizi cilalar Sevgilisi’nin diliyle.
Na’t kelimesinin sözlük anlamı “bir şeyi methederek anlatma, vasıflandırma” iken daha sonra “Hz. Muhammed (sas)’i övmek için yazılan şiirler” anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Divan edebiyatında pek çok şair na’t türünde eserler vermiştir.