Prof. Dr. Soner DUMAN

Aslen Kastamonu-Taşköprülü olup 1975’te İstanbul’da doğdu. 1993’te Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine girdi. 1998’te buradan mezun olduktan sonra aynı yıl Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam hukuku bilim dalında yüksek lisansa başladı. 2000 yılında yüksek lisansını, 2007 yılında doktorasını tamamladı.

2000 – 2011 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çeşitli liselerde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak görev yaptı. 2011 yılında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku bölümünde öğretim üyesi olarak göreve başladı. 2014 yılında aynı üniversitede Doçent, 2019 yılında Profesör oldu. Hâlen aynı üniversitede İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Yine aynı üniversitenin İslam Ekonomisi ve Finansı Anabilim Dalında dersler vermektedir.

Alanında çok sayıda kitap, makale ve tebliğ ve tercümeleri bulunmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.

Üç Ayları En Güzel Şekilde Nasıl Değerlendirebiliriz?

Değil sadece üç aylar, insanın bütün bir ömrünü en güzel ve verimli bir şekilde değerlendirmesinin yolu iki şeyden geçer: 1) Bu zamanları dine dair doğru bilgi [sahih ilim] elde etmek için bir fırsat olarak değerlendirmek, 2) Elde ettiğimiz doğru bilgiye uygun hareket etmek [salih amel]. Bununla birlikte şu bir gerçek ki insan, gerek ilim gerekse amelde her zaman aynı standardı yakalayamıyor. Bu sebeple bu mübârek zaman dilimlerini fırsata çevirmek en uygun yoldur.

"Stres, Kaygı, Panik-Atak Gibi Durumlardan Nasıl Kurtulurum?"

Bu tip sorulara sıklıkla muhatap oluyorum. Ben bir psikolog değilim ama bu konulara din penceresinden bakmaya çalışıyorum. Yaptığım okumalardan kendi nefsim için çıkardığım 12 altın kuraldan söz edeceğim. Belki sizin de işinize yarar.

Korkularımız ve Ümitlerimiz

Eğer elinizde nimet varsa bu nimeti elinizde tutmaya bakın. "Bunu ben nasıl yapabilirim ki?" diye soruyorsanız bakın Rabbimiz ne buyuruyor: "Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti." (İbrahim, 7)

Üç Aylara Dair

Halkımız arasında Receb, Şaban ve Ramazan ayları “üç aylar” olarak isimlendirilerek bu aylara, diğer kamerî aylara göre daha fazla önem verilir. Bu ayların “kutsal”, “mübârek”, “faziletli” olduğuna inanılır.

Peygambere Ne Gerek Vardı?

Peygamberlerin gönderiliş amacı yalnızca Allah’ın âyetlerini insanlara tebliğ etmek değil, aynı zamanda bu âyetlerin nasıl uygulamaya geçirileceğini onlara bizzat yaşayarak göstermek, hayat olayları karşısında ne tür tavırlar göstermeleri gerektiği konusunda onlara örneklik etmektir.

Son Nefeste İmanlı Ölebilmenin Bir Formülü Var Mı?

Hiç birimizin garantisi yok. Eğer son nefeste imanlı ölme gibi bir derdimiz varsa hayatta iken bu imana sahip çıkmamız ve o imana uygun bir yaşam sürmemiz gerekir.

Kopmaz Bağ

Selam, ibadetlerin en üstünü olan namazın son sözüdür. “Allah-u ekber” diyerek Rabb’in yüceliğini hatırlatan sözle namaz başlar ve sonra sağdaki ve soldaki tüm müminlere selam vererek kutlu bir ibadet biter.

Nazar Değmesi

Bu konunun itikadî / kelamî uzantıları da bulunmaktadır. Burada konunun ayrıntısına girilmeden meselenin fıkhı ilgilendiren yönü ele alınacaktır. Ancak bundan önce nazar değmesinin var olup olmadığına da kısaca temas edilecektir.

O'nu (s.a.s) Nerede Aramalı?

"İçinizden zayıf olanları benim için arayıp bulun [veya bir başka rivayette beni, zayıflarınızın arasında arayın). Size ancak zayıflarınız sayesinde rızık veriliyor ve düşmana karşı yardım ediliyor."

Şahsiyetsiz Olma!

Aslında insanları şahsiyetlerinin olgunlaşıp olgunlaşmaması bakımından ikiye ayırabiliriz: "Lokomotif karakterli kişiler" ve "vagon karakterli kişiler". Lokomotif karakterli kişiler asla başkasının vagonu olmazlar, başkasının güdümüne girmezler. Onlar, ille de peşlerine vagon takma uğraşında da değillerdir.
RSS - Prof. Dr. Soner DUMAN beslemesine abone olun.