O'nu (s.a.s) Nerede Aramalı?

"Beş parmağın beşi bir olmaz" diye bir atasözümüz var. Parmaklar, parmak olması itibarıyla aynı ele bağlıdır ama her birinin boyu, fonksiyonu, şekli, yapısı farklıdır. Hepsini aynı kılmaya kalkarsanız parmaklardan beklenen fonksiyonlar yerine gelmez olur. 

Rabbimiz kendisinin bildiği bir hikmet gereğince bu dünya imtihanında da kullarını eşit şartlarda yaratmamıştır. İçlerinde yaratılış, mal, makam-mevki bakımından üstlerde olanlar olduğu gibi altlarda olanlar da vardır. Bir kimsenin fiziksel şartlar ve zenginlik bakımından diğer insanlardan daha ileride olması, Allah'ın o kişiyi daha çok sevdiği, ona diğer insanlardan daha fazla değer verdiği anlamına gelmez. Tersine bu, kendisine daha büyük sorumluluklar yüklendiği, imtihanının daha çetin olacağı anlamına gelir.

İnsanların kriterlerini Allah'ın dikkate almadığını gösteren güzel hadis, Peygamberimizin şu sözüdür: 

"Şüphesiz ki Allah sizin sûretlerinize ve mallarınıza bakmaz. Ancak sizin kalplerinize ve amellerinize bakar."[i]

Gerek Cenab-ı Hak, gerekse Allah Resûlü (s.a.s), insanları daima imtihan gereği alt konumda bulunan toplumun zayıf kesimleriyle ilgilenmeye, hemhal olmaya çağırmışlardır. Dahası, Allah, kendi elçisini bile bu konuda uyararak şöyle buyurmuştur:

"Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatının süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kal bini bizi anmaktan gafil kıldığımız, kötü arzularına uy muş ve işi gücü aşırılık olan kimseye boyun eğme."[ii]

Allah Resûlü (s.a.s), bu ayetin de yönlendirmesiyle olsa gerek şöyle buyurmuştur: 

"İçinizden zayıf olanları benim için arayıp bulun [veya bir başka rivayette beni, zayıflarınızın arasında arayın). Size ancak zayıflarınız sayesinde rızık veriliyor ve düşmana karşı yardım ediliyor."[iii]

Bu hadis çok önemli bir şey söylüyor. Ben bu hadisten şu mesajları çıkarıyorum:

1. Toplumsal hayatın düzgün gitmesi iki şeye bağlıdır: Toplumda yeterli gıdanın olması ve düşmana karşı zafer, caydırıcı güç. Eğer toplumda yeterli rızık, gıda olmazsa açlık problemi baş gösterir. Bu ise toplumların çöküşünün temel sebebidir. Yine bir toplum düşman karşısında güçsüz hale gelir, yardımsız kalırsa bu durum da o toplumun çöküşünün yakın olduğunu gösterir. İşte bir toplumun, kendi içinde zayıflarıyla alakadar olması, o toplumun çökmeyeceğini, güçlü kalacağını garanti eden bir husustur.

2. Bireysel olarak baktığımızda da kim zayıf, güçsüz kimselerle ilgileniyor, onların yanında yer alıyor, onların derdini dert ediniyorsa Allah o kimse için rızık kapılarını açar, ona karşı düşmanlarına yardım eder. O, zayıfların yanında oldukça Allah da onun yanında olur.

 

Rabbimiz, zayıfların yanında yer almayı ve bu vesileyle Allah'ın rızasına ve Resûlü'nün şefaatine nail olmayı cümlemize nasip eylesin.

 

 

 



[i] Müslim, el-Bir ve's-sıla, 10.

[ii] el-Kehf, 28.

[iii] Timizi, Cihad, 24.

 

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.