Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de, peygamberlerin önüne engel çıkaran zalim ve despotların nasıl bir akıbetle başbaşa kaldıklarını ve nasıl helak olduklarını bizlere uzun uzadıya anlatır.
Mekke’nin firavunları, aldıkları bu kararla Hâşimoğullarıyla olan tüm akrabalık bağlarını koparıyor; ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan Hâşimoğulları’nı çökertmeyi ve onları Muhammed aleyhisselâm’ı teslime mecbur etmeyi düşünüyorlardı.
Uhud Savaşı’nın en şiddetli zamanıydı. Okçular yerlerini terk etmiş, Müslümanlar darmadağın olmuş, binlerce düşmanın ortasında bir avuç arkadaşıyla bir peygamber yalnız kalmıştı. O Peygamber’in dişleri kırılmış; damağı, yanağı, alnı yaralanmıştı. O Peygamber bir yandan yüzündeki kanları siliyor, bir yandan dua ediyordu:...
Ebû Cehil her fırsatta Hz. Peygamber’i izliyordu. Onun biriyle konuştuğunu gördüğü anda hemen konuşulan kişinin yanına gidiyor ve Hz. Peygamber’in anlattıklarını alaya alıyor, İslam davetini engellemeye çalışıyordu. Şehre gelen hacılar ve tüccarlarla Hz. Peygamber’in görüşmesine engel oluyordu.
Vahiy, önce insana insanı tanıtır. Kendinin aşkın boyutuna iman etmesini ve bunun gereğini amele dökmesini ister ondan. Bu ilmin kapısı, itikad etmekle açılır. Rasûlullah (s.a.s) bir başka şey için değil, ancak ahlakı ...
Ukbe, Mekke döneminde Hz. Peygamber (s.a.s) başta olmak üzere Müslümanlara en çok zulmeden ve onlara en fazla düşmanlık eden Kureyş reislerindendi. Kötülükte en şiddetli davrananı (eşka’l-kavm) diye anılıyordu.
O günlerde kâfirleri en çok rahatsız edecek şey, Müslüman olmaktı. Hz. Hamza Müslüman oluşuyla küfrü kalbinden vurmuştu. Mümin böyle olmalı, her dönemde küfrü rahatsız edecek, huzurunu kaçırabilecek en güçlü silahı bulmalı ve onu kullanmalıydı.
Ukbe b. Ebî Muayt bir anda Makam-ı İbrahim’in yanında namaz kılmakta olan Efendimizin arkasından yaklaştı ve elbisesini boynuna dolayarak sıkmaya başladı. Muhammed aleyhisselam dizleri üzerine düştü.
Zakkum da ne ki?
Hurma ve kaymaktan yapılan bir yemektir ey Arapların efendisi, ey hikmetin babası!
Öyleyse söyleyin cariyelere, hazırlasınlar şu Muhammed’in yeni sözlerindeki zakkumu...
Ebû Cehil’in ağzı ateş saçıyor…
“Analarınız ağlasın. İbni Ebi Kebşe’nin oğlunu işitiyorum. Size cehennem bekçilerinin on dokuz adet olduğunu haber veriyor. Sizler demir pehlivanlarsınız. Onunuz onlardan bir adamı yakalamaktan aciz mi?”