Yemeyeceğinizi biriktirmeyin. Oturmayacağınız binalar yapmayın. Yarın ayrı kalacağınız şeyler için birbirinizle rekabet etmeyin. Kendisine döneceğiniz ve amellerinizi arz edeceğiniz Allah’a karşı gelmekten sakının. Varacağınız ve ebediyen kalacağınız şeye, cennete rağbet edin.
Efendimizden Hatıralar
İraşî'nin Hikayesi
Temiz insan fıtratı, zulmün, haksızlığın ve savaşın olmadığı huzurlu bir yaşam sürmek ister. Âdemoğlunun olduğu bir dünyada ise zulüm hep var olagelmiştir.
Ağlama Kızım, Cennette Buluşacağız!
Hz. Peygamber, kızı Fâtıma'yı yanına çağırdı; o da yürüyerek babasının yanına gitti. Yürüyüşü, babasının yürüyüşüne çok benzerdi. Hz. Peygamber, kızını yanına oturttu ve onunla özel olarak bir şeyler konuştu. Bu konuşmadan sonra Fâtıma ağladı.
Siyer-i Nebi Dersleri 40: Bedir Gazvesi - I
Nebiyy-i Muhterem Efendimiz Mekke hükümetinin saldırgan tavırlarına karşılık Medine'yi düşman saldırılarından korumak, müşriklerin faaliyetleri hakkında bilgi toplamak, Suriye ticaret yolunu kontrol altına almak ve Kureyş kervanlarını takip etmek amacıyla çeşitli askeri faaliyetler düzenledi.
Onlar Bilmiyorlar
Uhud Savaşı’nın en şiddetli zamanıydı. Okçular yerlerini terk etmiş, Müslümanlar darmadağın olmuş, binlerce düşmanın ortasında bir avuç arkadaşıyla bir peygamber yalnız kalmıştı. O Peygamber’in dişleri kırılmış; damağı, yanağı, alnı yaralanmıştı. O Peygamber bir yandan yüzündeki kanları siliyor, bir yandan dua ediyordu:...
En Güzel Örneğimiz Sevgili Peygamberimiz
Alemlerin Rabbi morali bozulup korkanlara, çalışmaktan kaçanlara, tembel tembel oturanlara, açlık ve susuzluğu bahane edenlere, hurma ağaçlarının altında uzanmış yatanlara karşılık, kıyamete kadar gelecek tüm inananlara elli sekiz yaşında üstü başı toz toprak içinde kalmış, elindeki balyozla kayaları parçalayan ve her parçaya bir müjde iliştiren, sevdiklerine ümit ve zafer heyecanı aşılayan Muhammed aleyhisselâmı örnek gösterdi
Birazdan Nalınlara Kan Damlayacak
Hz. Peygamber ve Zeyd, yola çıkınca onlara karşı kışkırtılmış kişiler hakaret etmeye, bağırıp çağırmaya başladılar. Ardından taşlar atıldı. Şeytan taşlamaya yakışan taşlar, Mübarek Rasûl’e çarpıyor ve onu yaralıyordu.
Taif Seferi
Tâif’in ileri gelenleri Hz. Peygamber’den (a.s.) şehirlerini hemen terk etmesini istediler. Sokak çocuklarını ve köleleri kışkırtarak onu (a.s.) ve yol arkadaşı Zeyd b. Hârise’yi taşlattılar. Resûlullah (a.s.) her adım atışında ayaklarına taş atarak ezip kanlar içinde bıraktılar.
Hicret, Dost ile Dost’a Yürümektir
“Dindar ve güzel ahlâklı bir arkadaşın durumu ile kötü arkadaşın durumu; misk taşıyanla, körük çeken adamın durumu gibidir. Miski taşıyan ya sana hediye eder, ya ondan satın alırsın veya onun güzel kokusundan istifade edersin. Körük çeken ise ya elbiseni yakar veya ondan üzerine pis bir koku siner.”
Neşeye Bürünmüşüz, Hüzün Kimin Umurunda!
Hüzün; bir yağmurun tıpırtısında kaybedilmişlerin ayak seslerini duymaktır. Ya daanlatamadığımız düşünceler, hissettiremediğimiz duygular sebebi ile yitip giden mutluluklardır. Gelecek adına endişeler, geçmiş adına pişmanlıklardır.