Her Dem Salât Zamanıdır, Unutma Ey Dîl
Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
Duanın en güzeli ile başladık kelâma. Sadece biz mi? Melekler saf saf salâta durmuşlar. Yerde, gökte ve tüm kâinatta yaratılmış her ne varsa, hepsi salât içre var olmuşlar. Dinle ey nefsim… Arzın ve semavatın kutsî sesine kulak ver. Hakikate açılsın efkârım ve ezkârım…
Gönüllerin Efendisine selâm veren kulun üzerine oluk oluk rahmet yağar. Sözü aşkla sürdükçe, melekler rahmet duasına devam eder. Artık bu sağanak altında ne kadar ıslanacağına karar verecek olan insanın kendisidir. İster bu duanın süresini uzatır, ister kısaltır.
Bir salât okuyana Cenab-ı Hakk on kez salât eder. Amel defterinden on günahı siler. Manen arınmanın hürmetine on kat mertebe verir. İkramın ne büyük ya Rabbi!..
Meleklerinin hakkımdaki duasına varlığımın zerrelerince şükürler olsun. Benim salâtımın on katı beni anacağını vaat ediyorsun Ya Rabbi… Adım Sen’in katında bir kez hayırla zikredilse, her şeyim feda Sana… Neyim var ki zaten Sen’den gayrı… Ben Sen’inim ya Rabbi…
Kulunun bir amelini makbul kılarsan ona azap etmeyeceğini söyleyen âlimlerinin hürmetine, Rasûlü’r-Rahme Efendimize olan salâtımı kabul buyur… Habîbine salâtım cehennemimin alevlerini söndüren berâtım olsun…
Ya Safiyyallah!
Ya Neciyyallah!
Ya Kelîmallah!
Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
…
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salât (ve tekrîm) ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin, tam bir teslimiyetle de selâm verin.” (Ahzâb 33/56)
Emrine teslimiz Allah’ım. Sen ki Rasûlü’ne salât ederek O’nu ilahî rahmetine mazhar kıldın, Makâm-ı Mahmûd ile faziletini ebedîleştirdin… Bizim de selâmımızı kendilerine tebliğ eyle… Efendimizin hürmetine; O’nu tanımayı, güzel isimlerini zikrederek o manalarla hemhâl olmayı, O’nun yolunu ve sünnetini takip etmeyi, O’na çokça salâtü selâm okumayı nasip eyle. Bu gayretlerimizin cevabı olarak da Rasûlü’nün muhabbeti ile bizleri şereflendir Allah’ım…
Tâ Hâ
Yâ Sin
Ya Emîn!
Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
…
Gök ehlinin adını Ahmed koyduğu Peygamberim; Allah’ı övenlerin içinde övülmeye en layık olan Sizsiniz. Siz Ahmedü’l-Hâmidîn’siniz. Dilim her vakit Siz’e salât okusun. Okusun da günahlarıma mağfiret edilsin…
Siz ki Zât-ı Muhammediye’ye salât ve selâm okumuştunuz… Peki ya benim durmam niyedir? Övenlerin içine, hamd edenlerin zümresine adımın yazılmaması nedendir? Uyan ey nefsim… Aç gözünü hakikate… Kalp, beden ve ruh hakikatin nuru ile ışısın… Cennetin yolunu unutanlardan olma, o yolun yolcusu ol… Ey Efendim, Siz Âhyed’siniz… Bizi de cehennem ateşinden azad ediniz…
Ya Muhammed
Ya Hamîd
Ya Vahîd
Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed
…
Seyyah melekler dolaşır her yanı… Dilden kalbe salâtü selâm okuyan nefisleri arar, bulurlar… Kaydederler hepsini ve tebliğ ederler Peygamber’e, ümmetinden her bir selâmı…
Efendim, zikriniz anılır meclislerde, dillerde. Eller, kalpler üzerine konulur. Beden dili, bizde en kıymetli yerde saklı olduğunuzu haykırır. Muhabbetinizi duymak istercesine yoklanır gönüller. Size en yakın olmanın yolu, en çok salâvat getirmekte saklıdır. O halde duyarsızlıktan, muhabbetsizlikten, rahmetten esirgenmiş olmaktan, asıl cimrilikten esirge bizleri Allah’ım… Dualarımız lûtfunla muhabbetullah içindir. Biliriz ki; Rasûlü’n Sen’den gayrı değildir. Lûtfen bizi de Rasûlü’nün muhabbetinden gayrı düşürme…
“Allah’ım; Muhammed’e ve Muhammed’in âline rahmet eyle, tıpkı İbrahim’e rahmet eylediğin gibi. Muhammed’i ve Muhammed’in âlini mübarek kıl. Tıpkı İbrahim’in âlini mübarek kıldığın gibi.”
Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed.
Peygamber Efendimizin Bazı İsm-i Şerîfleri:
Safiyyullah: Bütün mahlûkat içinden Allah’ın seçtiği, özel kıldığı.
Neciyyullah: Kurtuluşa götüren kurtarıcı.
Kelîmullah: Allah ile konuşan.
Tâ Hâ: En pâk olan temizleyici ve gerçek imana davetçi.
Yâ Sin: Bütün insanlığın efendisi olan insan-ı kâmil.
Emîn: Güvene, itimada, itibara layık olan.
Ahmedü’l-Hâmidîn: Övenlerin en yücesi.
Ahyed: Ümmetini cehennem ateşinden koruyacak olan yegâne zat.
Muhammed: En çok övülmüş olan.
Hamîd: Kendisine Allah’a kemâl ile hamd ve şükretme kabiliyeti verilmiş yegâne zat.
Vahîd: Eşsiz olan.