Semra Küçük GÜLER

Nûn’a Yemin Olsun!

Ömrün hasat vakti gelip çattığında “Biz yolumuzu şaşırmışız galiba…” dedirtme. Haddimizi aşmanın pişmanlığını yaşatma. Bugünün tadına kandırıp yarının acısına terk etme. Cennet ashâbının yaptığı gibi hatamızı anlayıp yolumuzu düzeltme şerefini bağışla. Mücrimlikten kurtulup mümin olmanın yolunu aç.

Allah, Şahit Olsun!

Ey üstün amel! On gecenin rahmeti: Nefisten arınılan Hac günlerinin geceleri, Kur’an’ın inmeye başlayıp da cahiliyenin bittiği “kadri” büyük on gece, bin geceden hayırlı bir gece, şahid ol!..

Su Kasidesi Şerhi – V

Saba rüzgârının buram buram kokusunu taşıdığı tek çiçek, tek renk, tek hayat… Ümmetin, Livâü’l-Hamd’da, Sen’in kokunla uyanmayı arzu eder Sen’inle vardığı, Sen’inle kandığı derin uykudan…

Su Kasidesi Şerhi – IV

Su temiz ve berraktır. Ancak şair onun temiz olma sebebini Hz. Muhammed(sas)’in yoluna girme sebebine bağlamıştır. Çünkü asıl temizlik ve saflık O’nun özelliğidir. Su, bu sebeple saflık ve temizlik sıfatlarını kazanmıştır. Müminler de Peygamberimizin yoluna girmekle ne denli saf ve temiz olduklarını âleme duyurmuşlardır.

Su Kasidesi Şerhi – III

Her suskunluk, söylenecek yeni sözlere gebedir. Taşımak zorken dünyaya ait tüm yükleri, içimizin ağırlığını hafifleten sözler ilaç olur. Toprağı yeşil bir vahaya çeviren Rabbimiz kararmış yüreklerimizi cilalar Sevgilisi’nin diliyle.

Su Kasidesi (Fuzûlî) Şerhi

Na’t kelimesinin sözlük anlamı “bir şeyi methederek anlatma, vasıflandırma” iken daha sonra “Hz. Muhammed (sas)’i övmek için yazılan şiirler” anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Divan edebiyatında pek çok şair na’t türünde eserler vermiştir.

Edeb Bir Tâc İmiş Nûr-ı Hüdâ’dan

Nâbi yanmaktadır. Gönlü aklına, aklı gönlüne hâkimdir. İltifatına nail olduğu paşayla hac yolculuğuna çıkar ve varır Medine-i Münevvere’ye. Münevverler münevverinin şereflendirdiği gülzâra. Gönlü Peygamberinin aşkıyla öylesine yanıyordur ki binlerce kilometre yoldan deve sırtında gelen Nâbi’nin gözünde zerre miktarınca uyku yoktur.

Su Kasidesi Şerhi – II

Zaman yüreklerimize dokunurken O’nun güzelliğiyle güzelleşen sözlere doğru yol alıp karanlıkları aydınlatana, yüreğimize su serpene doğru koşmak gelir içimizden. Sonsuz bir varlıkla kucaklaşırken hesap yok, kitap yok… Aşk bu… Hem öyle ki akıllara zarar. Aşkın sorusu da cevabı da akıl kitabına sığmaz…

Su Kasidesi Şerhi-I

Deryada bir damla rahmet ararken deryanın rahmetine gark olmak… Su’yla yıkanıp arınmak, anadan doğmuş kadar günahsız olmak… Yanmak, yanmak bir daha yanmak… Ta ki üzerimizdeki ölmüş kabuktan kurtulup yeniden dirilene dek yanmak… Rahmetin üzerimize değdirdiği lütuf eliyle yeşil cennetlere dönene dek yanmak…
RSS - Semra Küçük GÜLER beslemesine abone olun.