Bu Gece Müminûn Sûresini Okuyalım
Hz. Ömer radiyallahu anh anlatıyor: Efendimiz aleyhisselam’a vahiy geldiğinde, yüzünün çevresinde arı uğultusu gibi bir ses işitilirdi. Yine vahyin geldiği bir gündü. Resûl-i Ekrem vahiy tamamlandığında kıbleye döndü. Ellerini kaldırıp Rabbine şöyle dua etti:
“Allah’ım! Bize olan nimetlerini ve sayımızı artır, eksiltme. Bize ikram eyle, bizi küçük düşürme. Bize ver, mahrum etme. Bizi tercih et. Başkasını bize tercih etme. Bizden razı ol ve bizi razı kıl.” Sonra: “Bana öyle on âyet nazil oldu ki kim bu âyetlerin gereğini yerine getirirse cennete girer.” dedi ve Müminûn sûresinin ilk on âyetini okudu:
Müminûn Sûresi
“İnananlar mutlaka kurtuluşa erecektir.
Onlar namazlarında huşu içindedirler.
Onlar boş ve gereksiz şeylerden yüz çevirirler.
Onlar zekâtlarını verirler.
Onlar iffetlerini korurlar.
Ancak eşleri ve ellerinin sahip oldukları (cariyeler) hariç. Bunlarla ilişkilerden dolayı kınanmış değildirler.
Şu halde, kim bunun ötesine gitmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir.
Yine o müminler emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.
Ve onlar namazlarına devam ederler.
İşte onlar ebediyen kalacakları Firdevs cennetine varis olanlardır.”[1]
Siz Müminûn Sûresini Okumuyor musunuz?
Bir gün Müslümanlar Hz. Âişe validemize gelerek şöyle sordular:
“Ey müminlerin annesi, Resûlullah’ın ahlakı nasıldı?” Hz. Aişe: “Allah Resûlü’nün ahlakı Kur’ân’dı.” dedi ve sordu: “Siz Müminûn sûresini okuyorsunuz değil mi?” Sonra sûrenin ilk âyetinden başlayarak onuncu âyete kadar okudu ve sonunda şöyle dedi:
“Resûlullah’ın ahlakı işte böyle idi.”[2]
Mutlu BİNİCİ
[1] Ahmed b. Hanbel, 1, 34; Tirmizî, Tefsir-i Sûre 23.
[2] Hakim, Müstedrek, II, 426.
Add new comment