Ebû Ömer Cemâlüddîn Yûsuf b. Abdillâh b. Muhammed b. Abdilberr en-Nemerî
(ö. 463/1071) Endülüslü muhaddis, münekkit, edip, tarihçi ve Mâlikî fakihi.
.
Hayatı: 5 Rebîülâhir 368’de (10 Kasım 978) Kurtuba’da (Cordaba) doğdu. Şâtıbe’ye (Jativa) gidip ömrünün son on yılını “Bustânü İbn Abdilber” diye anılan bahçe içindeki evinde yine öğretim ve telif faaliyetleriyle geçirdi. 463 yılı Rebîülâhir ayının sonlarına doğru (1071 Şubat başları) Şâtıbe’de vefat etti.[1] Dedelerinden Nemir b. Kāsıt’a nisbetle Nemerî diye anılmıştır. Ataları diğer Arap kabileleri ve Berberî Müslümanlarla birlikte Endülüs’e gelip Reyye’ye (Raiyo) yerleşmişti (İbn Hazm, Cemhere, s. 302).
Yetişmesi ve Tahsili: İbn Abdilberr’in ilmî ve ahlâkî kişiliğinin gelişmesinde dedesi ve Kurtuba’nın önde gelen kıraat, tefsir, fıkıh ve hadis âlimlerinden olan babasının büyük etkisi vardır. İbn Abdilber, ilköğreniminden sonra değişik hocalardan tefsir, fıkıh, hadis, cedel ve sîret tahsil etti. Endülüs dışına çıkmadan ilim tahsilini tamamladı ve 100’ü Endülüslü olmak üzere 107 âlimden icâzet aldı.[2] İslam dünyasının doğusundaki âlimlerle mektuplaştı. Lizbon ve Şenterin kadılıklarında bulundu.[3]
Hoca ve Öğrencileri: Ebû’l-Kâsım İbnü’d-Debbâğ, İbn Battâl el-Batalyevsî, Abdülvâris b. Süfyân, Ahmed b. Kâsım el-Bezzâr, Ebû Ömer Ahmed b. Abdullah el-Bâcî, İbnü’l-Mekvî diye bilinen Ebû Ömer Ahmed b. Abdülmelik el-İşbîlî ve İbnü’l-Faradî önde gelen hocalarıdır. Öğrencileri arasında, başta Ebû Ali el-Gassânî ile İbn Hazm olmak üzere Muhammed b. Fütûh el-Humeydî ve Abdurrahman b. Attâb gibi tanınmış isimler vardır. İslâmî ilimler yanında coğrafya, tıp, matematik, astroloji gibi alanlarda da çalışmalar yapmış; icâzet yoluyla rivayet hakkını elde ettiği birçok eseri talebelerine okutmuştur.[4]
Hakkında Söylenenler: Zehebî onun bir ilim denizi, Süyûtî de hıfz ve itkân açısından zamanının önde gelen muhaddisi olduğunu söylemektedir.[5]
Eserleri: İbn Abdilber, tahsilini yaptığı İslamî ilimlerin çoğunda eserler kaleme almış velûd bir âlimdir. Burada hadis, siyer ve tabakât konusunda yazdığı eserlerden bazılarını verilecektir.[6]
Hadis: 1.et-Temhîd limâ fi’l-Muvatta’ mine’l-me’ânî ve’l-esânîd. Müellifin, el-Muvatta’ın Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî rivayetinde doğrudan Hz. Peygamber’e nispet edilen hadisleri esas alarak esere yazmış olduğu şerhtir. Ancak Yahyâ b. Yahyâ nüshasında bulunmadığı halde diğer hadis mecmualarında geçen mütâbi ve şâhid olabilecek rivayetleri de başka senedlerle eserine almıştır. Hadisleri sırasıyla muttasıl, münkatı ve mürsel diye düzenlemiş, başka tariklerden muttasıl senedle gelen maktû ve mürsel rivayetleri de zikretmiştir. Hadisleri şerh ederken senedde geçen râvilerin hal tercümelerini vermiş, hadisler hakkında âlim ve şairlerin sözlerinden nakiller yapmış ve bunlardan çıkardığı fıkhî hükümleri yazmıştır. İbn Abdülberr’in, Mâlik’in hocalarını Mağrib alfabesi tertibinde sıraladığı ve her alandaki ilmî birikimini ortaya koyduğu ansiklopedi niteliğindeki eser, Saîd Ahmed A‘râb ve diğerleri tarafından sonuna iki ciltlik bir fihrist eklenerek yayımlanmıştır (I-XXVI, Muhammediye-Tıtvân 1387-1412/1967-1992). Özellikle Endülüs’te büyük kabul gören eser, V. (XI.) yüzyılda Ebû Abdullah Muhammed b. Hüseyin el-Ensârî tarafından “et-Takrîb li-Kitâbi’t-Temhîd” adıyla şerh edilmiştir. Bu şerh ile Muhammed b. Ahmed el-Kurtubî’nin yaptığı ihtisarın birer nüshası Fas Karaviyyîn Kütüphanesi’nde (nr. 519, 523) bulunmaktadır (Brockelmann, GAL Suppl., I, 298). Eser ayrıca Kâsım b. Fîrruh eş-Şâtıbî tarafından 500 beyit halinde nazma çekilmiştir (İbn Ferhûn, II, 149). Muhammed b. Abdurrahman el-Mağrâvî, Fethu’l-ber fi’t-tertîbi’l-fıkhî li-Temhîdi İbn ‘Abdilber adlı çalışmasında et-Temhîd’i fıkıh konularına göre yeniden düzenlemiş, hadislerini tahrîc ederek bir mukaddime ve on iki cilt halinde yayımlamıştır (Riyad 1416/1996). Mustafa Sumeyde, Fethu’l-mâlik bi-tebvîbi’t-Temhîd li’bni ‘Abdilber ‘alâ Muvatta’i Mâlik adlı eserinde (I-X, Beyrut 1418/1998) et-Temhîd’i farklı bir şekilde düzenlemiş, hadislerini de tahrîc etmiştir. Nevzat Tartı, “İbn Abdülber ve et-Temhîd’indeki Şerh Metodu” adlı bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (1994, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
2.et-Tekassî li-hadîsi’l-Muvatta’ ve şüyûhi’l-İmâm Mâlik. et-Temhîd’e kısa bir giriş niteliğindedir. Müellifin sadece Hz. Peygamber’in hadislerini alıp âlimlerin görüşlerine, mezheplerin anlayışlarına ve ihtilâflarına temas etmemesi sebebiyle eser “Tecrîdü’t-Temhîd limâ fi’l-Muvatta’ mine’l-me’ânî ve’l-esânîd” adıyla da anılmaktadır. et-Temhîd’in bir sözlüğü niteliğinde olduğu için âlimlerin, muhtasar oluşundan dolayı da hadis talebelerinin büyük ilgisini kazanan eserdeki biyografiler müellif tarafından Mağrib alfabesine göre sıralanmış, fakat yayımlanırken yaygın alfabetik sıra esas alınmıştır. Eser Kahire’de (1350/1931) ve Beyrut’ta (ts. [Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye]) neşredilmiş olup sonunda müellifin ez-Ziyâdât adlı risâlesi yer almaktadır.
3.el-Ecvibetü’l-müstev’ibe fi’l-mesâ’ili’l-müstaġribe fî kitâbi’l-Buhârî. İbn Abdülberr’in el-Ecvibe ‘ani’l-mesâ’ili’l-müstaġribe min kitâbi’l-Buhârî diye andığı bu eserin (el-İstizkâr, I, 265) Koyunoğlu Müze ve Kütüphanesi’nde (nr. 12213) elli üç varaklık bir nüshası bulunmaktadır.
Siyer ve Tabakat: 1.ed-Dürer fi’htisâri’l-meġâzî ve’s-siyer. Siyer alanında Endülüs’teki ilk çalışmalardan biri olan eser, altı bab halinde düzenlenmiştir. İbn Abdilberr’e nispet edilen el-Meġâzî muhtemelen ed-Dürer’den ibarettir. İbn İshak’ın el-Meġâzî’sini esas alan müellif Mûsâ b. Ukbe ve Vâkıdî’den de faydalandığını söylemektedir. İbn Abdilber, eserde yer alan bilgileri senedleriyle birlikte naklederek bu senedlerin sağlamlık derecesini belirtmiş, zaman zaman siyerle ilgili olaylardan hareketle fıkhî hükümlere de işaret etmiş, tartışmalı konularda ihtilâfları gidermeye çalışmış ve kendi tercihini ortaya koymuştur. Ayrıca olayları anlatırken Kur’an âyetlerini ve esbâb-ı nüzûlü dikkate almıştır. Endülüs’te ve Doğu’da kazandığı şöhret sebebiyle eserden İbn Hazm[7] Cevâmi’u’s-sîre’de, Süheylî[8] er-Ravzu’l-ünüf’te, Kelâî el-İktifâ’ bi-sîreti’l-Mustafâ’da, Doğulu âlimlerden İbn Seyyidünnâs[9] ‘Uyûnü’l-eser’de, Ali b. Muhammed el-Hâzin er-Ravz ve’l-hadâ’ik’ta, Şemseddin eş-Şâmî[10] Sübülü’l-hüdâ ve’r-reşâd’da önemli iktibaslarda bulunmuşlardır. ed-Dürer Şevkî Dayf (Kahire 1386/1966, 1403/1983), Mustafa Dîb Buğa (Dımaşk 1405/1984) ve Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye (Beyrut 1405/1984) tarafından yayımlanmıştır.[11]
2.el-İstî‘âb fî ma’rifeti’l-ashâb. Sahâbe biyografisine dair günümüze ulaşan ilk eserlerden biri olup tarih ve tabakat alanındaki yirmi kadar kitaptan faydalanılarak kaleme alınmıştır. Eser ilk defa Haydarâbâd’da (I-II, 1318-1319/1900-1901) ve Mağrib alfabesi tertibine göre el-İsâbe’nin kenarında, (I-IV, Kahire 1328/1910) yayımlanmış, daha sonra tahkikli neşirleri yapılmıştır. Eserin çeşitli muhtasarları bulunmaktadır. Bu kitaba İbn Başkuval tarafından bir istidrak (eksikleri tamamlayan kitap) yazılmıştır. Bu istidrak’ın bir nüshası Edirne Selimiye Kütüphanesi, nr. 319’da bulunmaktadır.[12]
[1] http://islamstory.com/ar/; İbn Abdilberr ve eserleri hakkında İslam dünyasında birçok ilmî çalışma yapılmıştır. Ülkemizde de yapılmış çalışmalar bulunmaktadır: Rahim Çimen, Endülüslü İbn Abdilberr’in hadisçiliği ve Câmiu beyâni’l-ilm adlı eseri, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya-2002.
Add new comment