Allah’ın kulları üzerindeki hükümranlığında şu zamana veya bu duruma göre diye bir ayrım anlamsızdır. Bütün zamanlar ve bütün mekânlar O’nun için aynıdır. O’nun hükmünün önünde engel yoktur.
Peygamberimiz ve Biz
Yol... Yolcu... Yol Arkadaşlığı...
Hepimiz birer yolcu olarak gönderilmişiz dünyaya. Sırat köprüsü dünyanın kendisiymiş. Köprüyü geçebilenler ulaşacaklarmış cennete. Kıldan ince kılıçtan keskin bu köprüden geçerken ayağımız kayarsa cehenneme düşmemek elde değilmiş.
İslâm'ın İlk Mescidi Olan Takva Mescidinin Düşündürdükleri
Yeryüzünde bina edilecek tüm yapıların ve özellikle de Allah’ın dininin şiarı olan tüm mabedlerin hangi manevi temele dayanması, hangi niyet ve amaç için inşa edilmesi gerektiğinin numune-i imtisali olmuştu Kuba Mescidi.
Muhacirden Mülteciye
Her göçün arkasında büyük acılar ve onulmaz yaralar bulunmaktadır. Bunları azaltan ve etkisini unutturan tek bir şey vardır: Kucak açanların tutumu. Göç edenlere sığınmacı, mülteci, kamplarda yaşamak zorunda kalan insanlar gibi muamele edilmesi halinde acıların unutulamayacağı, belki de daha da artacağı aşikârdır.
Medeniyetin Anası Hicret, Hicretin Anası Hacer'dir
Hicret söz konusu olunca hidayet önderleri olan peygamberler içerisinden, Hz. İbrahim (as) ile Efendimiz (s.a.s) biraz daha fazla öne çıkarlar. Çünkü Hz. İbrahim hicretin babası, Hz. Hacer hicretin anası, Hz. İsmail ile Hz. Muhammed (s.a.s) ise hicretin meyveleridir.
Seferimiz Kutlu Ola
Bir amacı olmalıydı Mü’min’in, topluma bakan yönüyle. İman etmek; bir dert, sevda ve dava ile yaşamaya talip olmak demekti. Bu dava, tek başına güdülecek bir dava değildi, birlikten güç alarak toplumu kuşatacak ve dönüştürecek nitelikte bir davaydı. Ortak bir havuza akmalıydı tüm fikirler.
Muhâcirin Seyr-i Sülûkü Rabbinedir, Çölleri Gülzara Çeviren Bu Aşk-ı İlahîdir
Mekke’den Medine’ye uzanan yollar kıvrım kıvrım işlendi gönlüne… Gözü ötelere ufuklara takıldı. Orada kuracağı hayatı düşünüyordu… Her şeye yeniden başlamak âdeta yeniden doğmak gibi bir şeydi. Ama yalnız değildi. Biliyordu; Rabbinin rızası onunlaydı.
En Sevimli İslâmî Hizmet
Mü’min, aç kardeşini de, günahkâr kardeşini de derdi olarak bilir. Tıpkı mazlum mü’min kardeşlerini kurtarmayı zimmetindeki borç gibi bilmesine benzer bu.
Çocuklarınızı Seviniz ve Onlara Sevginizi Belli Ediniz
Sevginizi esirgemeyiniz, kendinize de, çocuklarınıza da zulmetmeyiniz, aile yuvanızı kasvetli bir dünya haline getirmeyiniz. Sevgiyle saadetinize saadet katınız…
Yetki Alanını İslâmlaştırmak
“İş layık olana verilmediği zaman, kıyâmeti bekle” hadisi, bir yandan kıyâmetin bir alâmetini ortaya koyarken bir yandan da “İşi ehil olana vermeyen, başına kıyamet kadar iş açmış, büyük sıkıntı, kargaşa ve felâketlere davetiye çıkarmış demektir”, mesajını vermektedir.
