Peygamberimiz ve Biz

Dünya Barışı İçin Nebevî Bir Çözüm Teklifi: “Haram Aylar”

Milletlerarası ilişkilerde barışı esas alan İslâm dini, yeryüzünde her türlü haksızlık, bozgunculuk ve tahakkümü yasaklamıştır. Bununla birlikte insanın benliğinde taşıdığı menfi eğilimler sebebiyle savaşın bir vakıa olduğunu kabul etmiş ve savaşla ilgili hükümler koyarak onun tahribatını sınırlamaya çalışmıştır.

Hz. Muhammed’e (s.a.s) Ebû Cehilce Bakmak

Vahiy, önce insana insanı tanıtır. Kendinin aşkın boyutuna iman etmesini ve bunun gereğini amele dökmesini ister ondan. Bu ilmin kapısı, itikad etmekle açılır. Rasûlullah (s.a.s) bir başka şey için değil, ancak ahlakı ...

“Kalbi Yaratan Allah, Kalbin İçinden Geçenleri Bilmez mi?”

Anlayanlar anladı, bilenler bildi Seni. Ne mutlu, o mübarek gözler dünya gözüyle gördü Seni, sevdi Seni. Sevmek ne kelime? Canlar verildi uğruna. Uhud'da mübarek bir dişin kırıldı diye, elleriyle kendi sağlam dişlerini kırdı Seni sevenler.

Bırakma Beni!

Bırakma beni Sultanım! Ne olur bırakma beni! Bir parça yer aç, tutunayım eteklerine. Bir tebessümünü sakla benim için. Bir damla gözyaşın girsin kalbime ki, bilmekteyim birisi benim için. Nur-i Muhammedi hatırına ihya olsun. Karartıdan kasvetten kurtulsun.

Sevmek, Ama Nasıl?

Peygamber Efendimiz (s.a.s) “Allah güzeldir, güzelliği sever.”[5] buyurarak Allah’ın sevgisini kazanmanın güzellikten geçtiğine işaret eder. Mümin, adeta bir insan güzeli olmalıdır.

İnancı Hayata Taşımak

Mahlukât içinde çok seçkin bir yeri olan ve üstün yeteneklerle donatılan insanın yaratılışında, yüksek bir gaye ve hikmet görmemek, en hafifiyle insana saygısızlık olsa gerektir.

Allah'ın Ulûhiyetini Her An Hissedenler, Ubudiyetin Zirvesinde Olanlardır

Yüreklerine “Elif” çekilmiş yiğitler… Muhabbetullah’ı öyle derin yaşadılar ki onu masivanın ciğerine inen bir hançer yapıverdiler… “Elif” dediler… Bu tatlı iksiri tüm letâifleri ile içlerine çektiler, âdeta emdiler…

Ailenizi ve Çevrenizi Sadık ve Salih İnsanlarla Donatınız

hakiki dost, onu görünce sizde hayırlı duyguların uyandığı, Allah'ın hatırlandığı, akla güzel şeylerin geldiği, gönüllerde güzel şeyler yapma azminin canlandığı dosttur.

Kendinizi ve Ailenizi, Ateşten ve Hüsrandan Koruyunuz

Bizlere yaratılış güzelliği ve sayısız nimet bahşedilmiştir. Bizden istenen, bizi yaratanı ve sonsuz nimetlerle donatanı tanımak, hayatı onun huzuruna çıkıp hesabını verecek şekilde ve şuurda yaşamaktır.

Üzülme!

Zindan varsa rüya var. Çöl varsa selvâ var. Çarmıh varsa ref’ var. Kurban varsa koç var. Musibet varsa Allah var. Üzülme! Allah (c.c) sabredenlerle.
RSS - Peygamberimiz ve Biz beslemesine abone olun.