Peygamberimiz ve Biz

Teberrük

Teberrük, bir şeyi bereket ve saâdet vesilesi sayarak almak, vermek ve kullanmak mânâsına gelir. Uğur ve bereket saymak, İlâhî hayra hissedar olmak anlamına da gelir. Hz. Peygamber Efendimiz hayatta iken ve vefat ettikten sonra sahâbe-i kirâm, ona ait olan her şeyi teberrüken kullanmış ve saygı göstermiştir.

Rasûl’ün Sözünü Yere Düşürmeyen Erler

Mekke ve Kostantiniyye… Acaba Allah ve Rasûlü’nün, mutlaka alınacağını müjdelediği bu iki şehirden başka bir şehir var mı dünya üzerinde?

Sınırları Koruma

"Ey mü'minler, sabredin, sabır yarışında düşmanlarınızı geçin, sınırlarda nöbet bekleyin, (cihada hazır ve ) Allah'a karşı saygılı olun ki, felah bulasınız, kurtulasınız!"'

İman, Hicret ve Cihad

Sahabiler önce ‘mü’min,’ sonra ‘muhacir,’ ondan sonra ‘mücahid’ olmuşlardır. Yanlış anlaşılmasın; hicret edince imanı, cihad edince hicreti bırakmış değillerdir. Ama öncelikle mü’mindirler. İmanları onları hicret şuuruna eriştirmiş; imanlarıyla eriştikleri hicret şuuru ise cihad şuurunu uyandırmıştır.

Ramazan Yağmuru Fikirden Fiile Rahmet Yeşertir

Rıza-i İlahî adına medet umanlara müjdedir Ramazan Öteleri özleyen sînelere dermandır oruç ve zikr-i Kur’ân

Üç Kutlu Hediye: İman, Namaz, Niyaz

Efendimiz (s.a.s) için büyük lütuf olan mirac mucizesi, müminler için eşsiz müjdelerle doludur. Mirac, bütün kötü duygulardan temizlenerek Allah’a doğru yükseliştir. Ve bu yükseliş neticesinde Allah (cc), huzuruna kabul ettiği sevgilisini, miractan ümmet-i Muhammed için müjde niteliğinde olan hediyelerle uğurlamıştır.

Mü'min Emindir

Enes bin Malik radıyallahu anh diyor ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ne zaman bize bir konuşma yapsa, konuşmasında hep derdi ki: “Kendisinde emanet düşüncesi olmayanın imanı da yoktur.”

Mazlumun Öcünü Aldığı Gün

Hz. Hüseyin'in yakarışından sonra o coğrafyada yaşayıp da Hüseyin'e imdad edebilecek olduğu halde yardımına koşmayanların arasında fitne, huzursuzluk, kan ve gözyaşı hiç eksik olmadı.Tâ ki Hüseyin'in kanında zerre miktar elinin kiri olmayan bir kavim gelinceye kadar...

Sünnete Uymak ibadete, İbadet İse Aşk-ı İlâhiye Sebeptir

Sünnet; insanı her an ve her yerde Allah’ı anmaya götürür. Günlük işlerimizde dahi bağlı kaldığımız ilkeler sayesinde kalbimiz Mevla’ya döner, O’nu (cc) hatırlar, O’na bağlanır. Hâli ile Rabbini zikreder. Dili ile tesbih eder. Kazaya rıza duyarak mutmain yaşar.

Hicreti Düşünmek

Gidilecek bir Yesribimiz bulunmasa da Yesrib arama heyecanı ile yaşamamız imanımız gereğidir. Zira mü'min, ashabın hicretini anmakla ibadet yapmış olmaz. Ashabı o kıvama getiren değerlere sahip olmak için de mücadele etmeye mecburuz.
RSS - Peygamberimiz ve Biz beslemesine abone olun.