İslamî Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence*
Abdulkadir KIZILBOĞA
Bilinen kısa ismi ile Mekke dönemi ve İşkence kitabı İhsan Süreyya Sırma'nın henüz doçent olduğu sırada kaleme aldığı, 1986'da yayınlanmış bir eser. Bu eser daha önce birçok yayınevi tarafından basılmış. En son 2005 yılında Beyan Yayınları tarafından tekrar göz geçirilip baskı önsözü eklenerek yayınlanmaya başlamış. Kitap hakkında bir şeyler söylemeden önce İhsan Hoca'nın kaleminden şu paragrafı aktarmakta fayda var:
Adem aleyhisselam ile başlayan İslam Tebliğ Tarihi, onun oğulları Habil ve Kabil zamanında iki kutuba ayrılmış ve bu iki kutup günümüze kadar gelmiştir. Kıyamete kadar da sürecektir. Bu iki kutup hak ile batıl kutuplarıdır. Habil kutbunda olanlar daima Hakkı yani Allah davasını, Kabil kutbunda olanlar ise daima tağutu ve Allah düşmanlığını savunmuşlardır. Allah davasını savunanlar daima tebliğ etmişler, tağut davasını güdenler de daima tebliğ edenlere işkence etmişlerdir.
Tebliği anlayabilmek ve onu doğru bir şekilde değerlendirebilmek için Peygamberimiz (sav) in ve ona inananların maruz kaldıkları çeşitli işkenceleri iyi tahlil etmek gerekir. İslam dini hangi aşamalarla, hangi acı ve elemlerle ve fedakarlıklarla bugünlere kadar gelmiş bilinmelidir ki ona daha iyi sahip çıkalım. Bu kitapta da Müslümanlara edilen zulüm, işkence anlatılmış.
İhsan Hoca yaşadığımız döneme de söz söylemek adına bu kitabı kaleme almış gibi. Zira içindeki örnekler bunu gösteriyor. Efendimize ve Müslümanlara yapılan işkenceyi anlatırken kitabın yazıldığı tarihe göndermelerde bulunuyor. Ebu Cehil’i, Ebu Süfyan'ı, Nadr bin Haris’i ve onların yaptıklarını, işkenceleri, zorbalıkları, ambargoları anlatırken; döneminde vuku bulan olaylara da temas ediyor ve günümüzde Müslümanlara yapılan zulümleri ve çağdaş zalimleri de anlatıyor.
Bu kötüleme de iki şeyi esas alıyor: Bunlardan birincisi Ebu Cehil gibi tamamen Allah düşmanı olanlar, ikincisi Nadr İbnü'l Haris gibi Allah'ı ve peygamber'i haklı bulan, onlara kendi fikriyatında düşmanlık beslemeyen ama çevresine yaranmaya çalışan, konumunu kaybetmek istemeyenlerdir. İhsan Hoca kitabı 56 bölüme ayırmış, girişten sonra peygamberlik haberleri konusunu ele almış, Mekke Devri ayrıntılı bir şekilde işlendikten sonra kısaca hicret sonrası cihad devri anlatılarak sonuç ve değerlendirme kısmıyla kitap sona ermiş.
İbn Hişam, İbn Kesir, İbn Sa'd gibi temel kaynaklardan yararlanmış İhsan Hoca, o kadar akıcı bir dil kullanmış ki sanki yaşayarak anlatmış. Gerçekten de tarihin sıkıcılığını üzerinden atarak dinamik bir üslup kullanmış.
.....................
*İhsan Süreyya Sırma
1944 yılında, Siirt’in Pervari ilçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1966 yılında mezun oldu. Bir süre öğretmenlik yaptı. Fransa’da doktorasını tamamladı. 1973 yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünde İslam Tarihi hocalığı yaptı. 1993 yılında Sakarya Üniversitesine geçti. 1995 yılında bu üniversiteden emekli oldu. İslam Tarihi dalında 30 kitabı ve 200’ü aşkın ilmî makalesi yayınlanan İhsan Süreyya Sırma Hoca, birçok gazete ve dergide yazılar yazdı. Fransızca, İngilizce, Arapça ve Farsça bilen Sırma Hoca, hâlen ilmî çalışmalarına devam etmektedir.