İnşirâh Sūresi
1- Biz senin gönlünü ferahlatmadık mı?
Belini büken o ağır yükünü üzerinden kaldırmadık mı?
1- Biz senin gönlünü ferahlatmadık mı?
Belini büken o ağır yükünü üzerinden kaldırmadık mı?
1- Kuşluk vaktine ve sükûna erdiğinde geceye yemin ederim ki Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı. Senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır. Rabbin sana istediklerini verecek, sen de hoşnut olacaksın.
Duhâ Sûresi 93/1-5
1- Kim bağışta bulunur ve kötülükten sakınırsa ve en güzel olanı doğrularsa, Biz ona iyilik yolunu kolaylaştırırız.
Leyl Sûresi 92/ 5-7
1- Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
1- Biz insanı birtakım zorluk ve sıkıntılara göğüs gerecek şekilde yarattık.
Beled Sûresi 90/4
1- Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Ad kavmine? Beldeler arasında bir benzeri yaratılmamış, yüksek binalarla dolu İrem'e? Ve vâdilerde kayaları oyup yontarak evler yapan Semûd'a? Ve güçlü saltanat sahibi Firavun'a? Onlar ülkelerinde azmışlardı. Oralarda fitne-fesadı arttırmışlardı. Rabbin de onların üzerine azap kamçıları indirdi. Çünkü Rabbin her an gözetlemektedir.
1- Her yeri kaplayan felaketin haberi sana geldi mi? Yüzler vardır, o gün yere bakar, yorulmuştur, bitkindir. Kızgın bir ateşe girerler. Onlara, son derece kaynar su kaynağından içirilir. Dikenden başka yiyecekleri yoktur. O da ne besler, ne açlığı giderir.
Ğâşiye Sûresi 88/1-7
1-. Yuceler yücesi olan Rabbinin ismini tesbih et.
A'lâ Sûresi 87/1
1- Onu yaratan, elbette tekrar diriltmeye de kâdirdir.
Târık Sûresi 86/8
1- Andolsun burçlarla dolu göğe, ve vadolunan güne, ve şahitlik edene ve hakkında şahitlik edilene ki, o çukurları, alev alev yanan ateş çukurlarını hazırlayanlar mahvolmuşlardır! Hani o sırada ateşin başında oturmuşlar, inananlara yaptıklarını seyrediyorlardı. Onlardan intikam almalarının sebebi, o mü'minlerin, karşı konulmaz kudret sahibi ve övülmeye lâyık olan Allah'a iman etmelerinden başka bir şey değildi. Allah ki, göklerin ve yerin sahibidir.