Kevser Sûresi
Şüphesiz Biz sana Kevser'i verdik. Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl soyu kesik olan, sana kin besleyendir.
Kevser Sûresi 108/1-3
Şüphesiz Biz sana Kevser'i verdik. Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. Asıl soyu kesik olan, sana kin besleyendir.
Kevser Sûresi 108/1-3
Dini, hesap ve cezayı yalanlayanı gördün mü?
İşte o, yetimi itip kakar.
Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, namazlarından gâfildirler,
Kureyş'in eriştiği güvenlik ve kolaylıklar için,
kış ve yaz seferlerinde kendilerine sağlanan güvenlik ve kolaylıklar için,
onlar bu Kâbe'nin Rabbine kulluk etsinler.
Rabbin fil sahiplerine neler etti, görmedin mi? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi. Nihayet onları yenilmiş ekin yaprakları hâline getirdi.
Fîl Sûresi 105/1-5
Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay edenlerin vay hâline! O, malının kendisini ebedî kılacağını zanneder. Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır. Hutame'nin ne olduğunu biliyor musun? O, Allah’ın, yüreklere işleyen tutuşturulmuş ateşidir. Uzatılmış direklere bağlanarak Cehennem'in kapıları onların üzerine kilitlenir.
Asra yemin olsun ki, insanoğlu gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip güzel işler yapanlar ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
Asr Sûresi 103/1-3
Çokluğunuzla övünmek, kabirlere girinceye kadar sizi oyaladı.
Hiç de öyle değil! Yakında öğreneceksiniz.
Evet, yakında öğreneceksiniz.
Çarpacak olan o felâket.
Nedir çarpacak olan o felâket?
O çarpacak felâketin ne olduğunu bilir misin?
And olsun nefes nefese koşanlara,
kıvılcımlar saçanlara,
sabah vakti baskın yapanlara,
Yer o müthiş sarsıntısıyla sarsıldığında, ve bütün ağırlıklarını dışarı attığında, ve insan "Ne oluyor buna?" dediğinde, işte o gün, yeryüzü bütün haberlerini anlatır. Çünkü Rabbin ona bunu vahyetmiştir. O gün insanlar, yaptıkları işlerin kendilerine gösterilmesi için, bölük bölük Allah'ın huzuruna çıkarlar. Kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa onu görür. Kim zerre kadar bir kötülük yapmışsa, o da onu görür.