Add new comment

Fillere, Ebabillere…

H. KÖROĞLU –

Ebrehe, çağ atlamış, gelmiş kapımıza dayanmış. Fil’in Rabbi Fil’i ne güzel yaratmış…

İşte böyle Rabbim…Zaman mefhumu koptu sanki bir yılın bir ayından. Anlayamadım. Öncesiyle sonrasının hesabındayım. Sonra kimler gelmiş, kimler geçmiş diye düşündüm tecelligahından. Yer kimlere yüzünü dönmemiş ki. Bu sükut, bir cendere… Daraldıkça susuyoruz sanki. Sûkuta düşüyoruz.

Fil gibiyiz Rab’bim Fil gibi… O durdu, oturdu ve yıkılmadı evin. Ağırlığı cüssesinden değil, verdiğin emirdendi. Ne garip o durdu, biz de duruyoruz. Ama biz durdukça ev mescit yıkıldı, yerin birliği bozuldu. Biz böyle Fil gibiyiz diye, Sen bir Ebabil sürüsü gönderdin. Uçuş rotası belli: Vicdan koordinatları; Doğu’nun Orta’sı, Gorajde’nin kardeşi, Grozni’nin yoldaşı, İstanbul’un duası, yüreğimizin sağ alt köşesi… Gazze… Dinsin diye ahı, figanı bir nebze… Hz. Meryem (a.s)’in susuşunda,
Hz. İsmail (a.s.)’in susayışında büyüttüğü umutları yükledim ben Ebabil’ime… Güvertesine Hz. Musa’(a.a.) nın dilinden döküldü dualar…

Hani firavun sormuştu ya, “Sizin Rabbiniz kim? Ey Musa !” “Bizim Rabbimiz her şeye yaratılışını veren, sonra da yolunu gösterendir.” * demişti, Hz. Musa (a.s.) da… Çıktı yola, gösterdin, buldu yolunu çok şükür… Şimdilerde tanıdığım pusulası tek şaşmayan gemiydi. Ebabil’in adı Marmara’nın Mavi’siydi…

Dedim ya zaman mefhumu koptu sanki bu yılın Mayıs’ından…
Vaktin fecrinde zulmetin en karası üşüştü başına Ebabil’imin… Korkusuyla katmerlenmiş zulmeti zalimin… Yoksa korkuyu kuşlardan alıp zalime mi verdin? Kuşlar… Hiç korkmadılar Rabbim, şahidim. Gördüm, hepsi birer fidandılar. Gördüm saf saf olup, ‘gül suyuyla’ yıkandılar.

Bir Gemi gönderdin Rabbim… İçinde kardeşime selamım… Vardılar varacakları yere, çok şükür. Görüştük, buluştuk, çok şükür… Halini sordum, dedim: “Nasılsın?” Dedi:”İyiyim ya… Şimdi Şehitler mekanıyım…” Çok şükür…

Meğer her şey daha yeni başlıyormuş. Şimdi anladım. Furkan Savaşı hiç bitmemiş, hep varmış… Ve şimdi… Filleri ve Ebabilleri Yaratan’a, Gemileri suda yüzdüren’e, karada yürüten’e, Kardeşime sabrı Veren’e, İçimizdeki bu yaranın Merhemi’ne..

Hamd olsun…

* Taha suresi 49-50

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.