Sahabe

Sa'd b. Rebî- Gözleriniz Kımıldayıp Dururken

Şayet gözleriniz kımıldayıp dururken Rasûlullah’ı koruyamazsanız ve ona bir zarar gelirse Allah’ın huzurunda ileri sürebileceğiniz hiçbir mazeret olamaz.

Adalet Sultanı Hz. Ömer (r.a)

Hz. Ömer’in yaşantısına baktığımızda o, halifeliği döneminde halkı herhangi bir şeyden men ettiği yahut yapılması gereken bir karar aldığında bunu ilk önce kendi nefsinde ve evinde tatbik etmiş daha sonra insanlara aldığı karara uymalarını emretmiştir.

Emanın Senin Olsun, Bana Allah Yeter!

Hz. Ebû Bekir için, dini adına tebliğ yapamadığı, insanların elinden tutamadığı, namazını kılıp Kur’ân’ını açıktan okuyamadığı yerde, bir müşriğin koruması altında yaşamaktansa Allah’ın inayetine sığınmak daha makûldü. Aslanı zincire vurup bağlamak gibi bir şeydi bu.

Muvafakât-ı Ömer

Vahyin beşeri düşünceye uygun olarak gelmesi, tefsir ilminde ‘muvafakat’ olarak adlandırılmış; bu terim ileri görüş ve anlayışı ile meşhur olan Hz. Ömer ile özdeşleştirilmiştir.

Medine’nin İlk Müslümanları

Bütün dünya korkunç bir cehalet içinde yüzüyordu. Özellikle de Arabistan’da puta tapıcılık almış başını yürümüştü. Her tarafı zulmet kaplamış, cahiliyet ve şirk bütün dimağları veadem saraç siyerinebi ilk müslümanlar vicdanları karartmıştı.

Yetişmiş İnsan: Sahâbe

Bugün herkes her şeye talip olduğu için, ciddi bir başarı elde edemiyoruz. Haklıya hakkını vermek gerekir. Herkes her şeyi yapamaz. Öyleyse hangi işi kim daha iyi yapacaksa, o iş ona verilmeli. Hatta işini en iyi şekilde bilen kişilerden herhangi bir talep beklemeden işi ehline vermemiz gerekiyor.

Es’ad ve Arkadaşları

Peygamber Efendimiz (sas), sadece Akabe mevkiinde değil, Mekke ve çevresinde on yılı aşkın bir zamandan beri İslâm’ı anlatıyor, insanları İslâm insanı olmaya davet ederek, onların kurtuluşu için gece gündüz tebliğ ediyordu.

Hocanın Hocalığı

Yesrib değişiyordu, Yesribliler de değişiyorlardı. İslâm ile şereflenmeleri üzerine İslâm esasları ile şekillenip, Kur’ân ile arınan bu kutlu insanlar, aynı zamanda, Hz. Mus’ab bin Umeyr’in sohbet halkalarında çok iyi bir şekildeyetişmişlerdi; yetişiyorlardı.

Öncüler

Peygamberimiz aleyhisselâm, Mekke müşriklerinin -saklamak üzere- kendisine bırakmış oldukları emanetleri sahiplerine iade edinceye kadar Mekke’de kalmasını, Hz. Ali’ye siyerinebi öncüler sahabe ashabı kiram emretmişti.Önce çok büyük tehlikeler atlatan Hz. Ali (ra), daha sonra rahatladı.

Tatlı Dil, Güler Yüz

Cihan Güneşi Efendimiz Kâbe’ye Tufeyl’den daha önce gelmişti. Etrafındakilere Kur’ân-ı Kerim okuyordu. Kulağındaki pamuklar sebebiyle hiçbir şey duymayan Tufeyl, kendi davranışını yadırgadı. “Yahu ben iyiyi kötüden ayırmaktan aciz bir adam mıyım da böyle kulak tıkıyorum.
RSS - Sahabe beslemesine abone olun.