Yok bile yokken O vardı;
O bir nur... Ki mutlak saffet.
Âdem, Allah'a yalvardı;
O nur için beni affet!
Âdem'in alnında bir nur;
Derken öbür Peygamberde.
Âyet ki, çıplak okunur;
Ne bir harf, ne zarf, ne perde.
Geçti bilmem kaç nesilden,
O nur, İlâhi daire...
İbrahim'den İsmail'den,
Vesaire vesaire...
O nur, o nur, elde sancak;
Aktarılır, nebî nebî.
Bir beklenen var ki, ancak,
Nurun ezelden sahibi...
Nur sırdır, ışık üstü sır;
Vurduğu eşya gölgesiz.
Onsuz insan kör ve sağır;
Ülkeler onsuz, ülkesiz.
Son Peygamber, son Peygamber!
İlk olunca sona geldi.
Nur, fezayı tutan çember,
Ondan gelip O'na geldi.
Etiket: