Vicdanımdan Nefsime Mesaj No:111
Ey nefsim,
Benim gibi gençliklerini zayi etmiş kimseleri düşündüm. Onları sırtüstü yere vuran, bataklıklara sürükleyen, uçurumlara yuvarlayan en tehlikeli düşman, şeytanlaşan nefislerdir, dedim. O gençlikler ki, gelecek hazırlamak için ne büyük bir fırsat, ne güçlü hayırlı bir nimet idi. İnsan gençliğini kaybedince tekrar bulamıyor. Nerede o dünkü dinamizm… Nerede o şevkli hareketler… Nerede o yorulma bilmeden koşuşmalar, koşuşturmalar…
Ey nefsim,
Şimdi seninle beraber maziye bir bakalım. Beni (vicdanı) dinlemeyerek işlediğin günahlardan defterler doldu… Gençlik gümledi gitti! Artık bir kısım hayırlı, müsbet, müstahsen işlere, amellere -istesen de- güç getiremiyorsun. Ne kadar acizleştin. Haddi zatında insanın fıtratı “acz” ile yoğrulmuş. Benden bu büyük gerçeğe hiçbir itiraz yok. Eğer şeytanın yalanlarına kanmasan sen de bunu takdir edersin. Gençlik bütün şaşaasıyla tarihe gömüldü. Zannederim ki sen de zebunkeş oldun. Eskisi kadar azgınlık edemezsin, daha doğrusu eforu kaybolan vücuttan kendi çılgınlıkların için destek alamazsın. Belki istismarlarının yolu kapanıyor. İhtiyarlığı bu yaşlarda bile kabullenmiyorsun. Şimdi gençlik günahlarına ağlamak, istiğfar etmek, tövbekârlık için az bir fırsat var. Rahim’in rahmetinden me’yus değilim. Treni kaçırmayalım… Birlikte yalvaralım… Ömrümüzden kalan günlerde yapacağımız en akıllıca iş herhalde bu olacak. Haydi, günahlardan guslederek bana yakınlaş. Birlikte niyaza başlayalım. Kesinlikle, gençlik yıllarına dönemeyiz, başka çaremiz kalmadı.
Ey nefsim,
Bu yeni mesajımla yeni bir teklifim var. Lütfen şeytan yandaşlığından kısa bir müddet için ayrılarak sana gönderdiğim mesajlarımı birer birer dikkatle incele ve benimle beraber olmaya karar ver. Senin gücünü benimle birleştirerek iyilikler için sarf ettiğini düşünüyorum da -Allah bilir- belki gücümüz 2-3 kat artacak diyorum. GEL! GEL! İnat etme, zararlarımızı telafi edelim. Azaplı bir ölümden, yakıcı cezalardan beraat etmeye çaba sarf edelim. Sen benimle gel, varsın şeytan cehenneme gitsin… Sen de bilirsin ki bütün geleceklerin gelmesi yakındır. Geleceğin gelmesini ister lehimizde ister aleyhimizde değiştirmek iktidarında değiliz. Zamanlar, harmandaki samanlar gibi nasıl savruluyor. Gençlik yıllarımız böyle uçup gitti… Bak şu Ahmed İhsan’a! Gençliğinde yürüyüşü bile bazı kimseleri imrendirirdi. Artık oturduğu yerden birilerinden destek almadan kalkamıyor. Bu vaziyet senin de benim de tükenmişliğimizin resmini gösteriyor. Son yolculuk kampanası çalmak üzere. Ahmed İhsan giderse ne sen ne de ben dünyada kalamayız. Çünkü biz onun hususi âleminde yerleştirilmişiz; başka vatanımız ve mekânımız yok.
Ey nefsim,
Ne olur bana “çok uzattın” deme. Ömrümüzün son günlerini birlikte sulh ve sükûn içinde geçirelim. Ben vicdan, YÜREK kardeşimle beraber çok korktuğum ateşten Allah’a sığınıyorum. Her gün “Allahümme ecirna mine’n-nâr” diyorum. Ne olur sana uzattığım elimi tutuver. Gençliğimizi bize kaybettiren inatçılığa şu son günlerimizde PAYDOSdiyelim.
İbretli Bir Hikâye
Ölüm halinde can çekişen taş yapı ustası bir adam, devamlı sesini yükselterek “Taş ver, çakıl ver, harç ver!” diye diye ruhunu teslimde zorlanıyormuş. Kalfası başucuna gelerek kulağına “Usta paydos!” deyince adamcağız mesainin bittiğini anlamış, şehadet getirerek vefat etmiş.
Yeni yorum ekle