Değerli kitapseverler;
Bu kitabı okumaya başlamadan önce ruhunu hissetmek isterseniz; kapağındaki resmi inceleyin, resimdeki duruşun, mimiklerin, güçlü karakterin farkına varın. Çıkılan bu yolun cesaret ve kararlılık ile birleştiğini fark edin.
Bir kahraman daha haykırıyor insanlığa… Yılmadan savaşıyor bedbaht düşüncelerle… Karşı çıkıyor; ırkçılığa, haksızlığa, dil, din, renk ayrımına! Özgürlük için savaşıyor, ismini taşıyor yılların ve okyanusların ötesine ve özgürlüğün adı oluyor tüm dillerde: MALCOLM X
Eserimiz Malcolm X’in bu iddialı davası üzerine kurulu. Onun, soyadından da anlaşıldığı üzere, bilinmezlikten, kendini bulmaya varan serüvenini konu alan eser umarım sizlerin de sorularınıza cevap olur…
Hayatının ilk dönemleri...Beyazların siyahlara layık görmediği seçkin meslekleri yapamayacağını anlayınca biraz da beyazlardan intikam almak için yöneldiği; şans oyunları, hırsızlık, uyuşturucu satıcılığı, … Ve son durak; hapishane parmaklıkları.
Onu yargılamadan önce isterseniz yaşadığı döneme bir göz atalım.
Siyah-beyaz ayrımının en sancılı yılları... Yaşanmadan bilinmez; ayrımcılık, baskı, hor görülmek, suça itilmek ne demek. Düşünmek bile ruhumuzu ne kadar daraltıyor. Bu durumda yaşamak zorunda kalan siyahlar acaba ne tür zorluklara maruz kalmıştır? Yaşamlarında hiçbir imtiyaza sahip olmamaları, insani haklarının bile onlara verilmemiş olması, dinlerini özgürce yaşayamamaları bunlardan sadece birkaçı. Ve bu zulüm yıllarca sürdü. Siyahlar beyazlar tarafından küçük görülerek ezildi. İnsan olarak bile görülmediler. Otobüslerde arka sıralarda, gerektiğinde beyazlara yerlerini vermek üzere yolculuk ediyorlardı. Böyle bir ortamda beyazların duyarsızlığı belki de siyahların bu tür yollara girmelerinde ilk nedendi. Malcolm X de onlardan biriydi.
Peki o böyle bir ortamda bu tür yollara bulaşmışken doğru yolu nasıl buldu?
Tek ve net bir cevabı var;
“Okuyarak.”
Hapishaneye giren aslında sadece Malkom X’ in bedeniydi. Çünkü ruhu burada özgürlüğüne kavuştu. İçinde yaşadığı hayata dışarıdan bakarak ayrımcılığın farkına vardı. Bu zamana kadar kendine biçilen rolleri oynamış kendi hayatında figüran olmuştu. Hapishane kütüphanesinde dış dünyaya açılmış, bilmediklerini öğrenmiş, İslamla tanışmıştı. Edindiği bilgileri çevresindekilerle de paylaşıyor onlara da gerçekleri göstermek istiyordu. Bu paylaşımcılık, Malcolm X ‘in hitabetini geliştirerek ona hatiplik özelliği kazandırmıştır.
Değerli okuyucular;
Ne halde olursak olalım hayatta, tutunacağımız ip bilginin ipidir. Bu ip bilmektir, bilmek istemektir. Malcolm X bu ipe, çok iyi sarılarak karanlık dünyasını aydınlatmayı başarmıştır. Yalnız bu ipi tutmadan önce sorgulamayı, nedenlerini araştırmayı da ihmal etmemiştir. Yaşamımızda bir şeyi kabullenmeden önce sorgulamak, bizlere yeni kapılar açacaktır.
Malcolm X, bedeni de özgürleştiğinde eserde ismini sıkça duyacağınız, İslam Ümmeti Lideri Elijah Muhammed ile görüştü, onunla fikir alışverişinde bulundu, bir süre onunla çalıştı ancak kısa sürede yolları ayrıldı. Çünkü Malkom X hiçbir çıkar gözetmeyen bir yol istiyordu. Aradığını ancak insanlığın kardeşçe yaşadığı yerlere giderek buldu.
Mekke… Kâbe… Siyah, beyaz, esmer, sarışın her türden insanın buluştuğu merkez… Kardeşlik kokan… Aynı hedefte birliktelik savuran yer. Onun ülkesinde olmayan şey.
Kâbe’yi ziyaret yolculuğunda insana verilen değerlerin, yaşayarak farkına vardı. Ne hoş duygu birey sayılmak…
Artık aradığını bulmuş, ufku açılmış, yeni bir insan: Malik el Şahbaz olmuştu. Kâbe’den ayrılmak güçtü ama bu yaşadıklarını ülkesindekiler de hissetmeliydiler. Onlar da doğru yolu bulmalıydı. Çıkarsız bir yol olan Gerçek İslam ile tanışmış olarak ülkesine döndü.
Neden bu ülkede ırkçılık olsun ki?
Düşüncesiyle çalışmalarına başladı. Kendisinin gördüğü ışığı, kendisinin hissettiği duyguları halkın da hissetmesini sağlamalıydı. Hatip özelliğini çok iyi taşıyan Malcolm X’in yaptığı konuşmalar halkı çok etkiliyordu. Hatta bu konuşmalardan bazıları günümüze kadar ulaşmıştır, bu konuşmayı izlemeniz eseri daha iyi sentezlemenize yardımcı olacaktır.
Malcolm X’in halkı aydınlatma çabaları ona karşıt düşünceler taşıyan insanları rahatsız ediyordu. Malcolm X, çeşitli tehditler alsa da şu sözüyle kararlılığını ortaya koyuyordu:
“ Bir insan özgürlüğe doğru dürüst önem verdiğinde, güneşin altında, o özgürlüğü elde etmek için yapmayacağı hiçbir şey yoktur.”
Evet o, özgürlüğü için çok çalıştı ve bu uğurda canını feda etti. Malcolm X bir suikast sonucu hayata veda etti. Ama şu sözünden onun zaten canını bu uğurda feda etmekten çekinmediğini anlayabiliyoruz:
“ Eğer uğrunda ölmeye hazır değilseniz, "özgürlük” kelimesini lûgatınızdan çıkarın.”
Zeynep Salman
Yorumlar
Elijah Muhammed
Ufuk Demir tarafından Pa, 07/26/2015 - 12:11 tarihinde gönderildiYeni yorum ekle