Cuma Namazının Önemi

Cabir b. Abdullah’tan radıyallahu anh rivayetle: 

Resulullah sallallahu aleyhi vesellem bir hutbesinde şöyle buyurdu:

“Ey insanlar! Ölmeden önce tevbe ediniz. (Hastalık, yaşlılık gibi) başka işlerle meşgul edilmeden önce salih ameller işlemede acele ediniz.

Rabbiniz ile aranızda, O’nu celle celaluhu zikri çoğaltarak, gizli ve açıktan sadaka vermeyi artırarak bağ oluşturunuz. Böylece bol rızka, ilahi yardıma ve ıslaha mazhar olasınız.

Biliniz ki Allah celle celaluhu içinde bulunduğum bu makamda, bu günde, bu ayda bu yıldan kıyamete kadar Cuma Namazını üzerinize farz kılmıştır. Her kim ben hayatta iken ya da benden sonra, başında adil veya zalim bir imam bulunurken bu namazı hafife alarak ya da onu inkar ederek terk ederse Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin, onun işlerine bereket vermesin! İyi bilin ki bu kişinin tevbe etmediği sürece ne namazı ne zekatı ne haccı ne orucu ne de bir iyiliği vardır. Kim de tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder. Şunu da bilin ki bir kadın bir erkeğe imamlık yapamaz. Bir facir de mümine imamlık yapamaz. Ancak yönetici zor kullanır da mümin de onun kılıcından ve kamçısından korkarsa bu durumda imama uyar.”[1]



[1] İbn Mace, Salat, 1081.

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.