Güzelleme
Sümeyye Nur GENÇ* -
Uzatırsın,
Yükseltirsin semaya ellerini,
Açılır kapılar tek,tek..
Boşanır yağmurlar sağanak sağanak.
Nübüvvetin muştusudur bu,
Ebu Talib dudağından,
Mütebessim çehresi sana bakar,
Ve hisseder doğacak günleri..
Boşanır yağmurlar sağanak,sağanak..
Bilmez rahmet, bitmek tükenmek.
Seninse yüzünde güller açar,
Çünkü bu yağmurlar senindir,
Senin şerefinedir..
Fevvare-i nur’dur bu yağmur,
Çehrense kavs-i kuzah,
Yağmur güzel, Sen (sav) yağmurdan güzelsin.
~
Mazlumdur, mahzundur,
Kuraktır yürekler,
Dudaktır kuraktır.
Uzatırsın ellerini,
Sular kaynar parmaklarında,
Amma; akan su değildir aslında, bilirim.
Akan ab-ı hayattır.
İlmin ab-ı hayattır senin,
Kana kana içmek isterim.
Ey nebi ellerinden kevser içmek isterim.
Su güzel, sen sudan güzelsin.
~
Uzatırsın,
Kaldırırsın parmağını göğe,
Parmakların sanki ziyadan bir dal..
Kaldırırsın o öpülesin ellerini,
Yüreğin eder duaları,
Dudaklarınsa kilitli.
Geri çevirir mi hiç seni,
Yekparen, biriciğin.
Şahittir beşer, şahittir gökler,
Ay ikiye bölünür.
Kapkara kesilir kafir yüzler,
Sükuna garkolur mümin yürekler.
Ve Ay ikiye bölünür.
Ve yıldızlar secdede,
ve kainat secdede.
Artık bir damla şek,şüphe
kalır mı mümin yürekte.
Sen güzelsin, sanki mahpeykersin.
Ay güzel, sen Ay’dan güzelsin.
~
Musa (as)’ya mı yarılmış ummanlar,
Okyanuslar yolun olsun,halın olsun.
Süleyman (as) mı hükmetmiş cihana,mahlukata,
Zaman,mekân bir işaretinle dursun,yok olsun.
İbrahim (as)’e mi olmuş ateşler, gülistan?
Alevler katre katre ellerinde sönsün,nur olsun.
Senin olsun varlık, senin olsun âlem,
Zaten aşkına mı yaratılmadı mı ?
Senin olsun bu kainat..
Kainat güzel, Sen (sav) kainattan güzelsin..
~
Boşluklar aşkınla dolsun tek tek,
Gönüllerden yadın silinmesin,
Minarelerde ezanın dinmesin,
Sen hoş bir melodi gibi, hep dilllerdesin.
Âlemler sussun, yalnız vahyin dinlensin,
Yorgun ve sakit gönüller seninle dinlensin,
Fezalarda inlesin nağme nağme sesin.
Feza derin,
Senin ilmin,
Fezadan da derin.
Feza güzel, Sen fezadan güzelsin.
~
Kokun amber amber yayılır sokaklara,
Yanında taşımazsın, teninde misk kesesi.
Saçların dalga dalga rüzgarlarda,
Mest olur bakışlar, süpürse tek birini..
Simsiyah saçların, karanlık gecenin ummanı,
Çehren bir koy misali,
Dinlendirici..
Dudakların dalgaların vurduğu yerde bir gonca,
Dudakların alevden bir katre sanki.
Tenin ipek mi , kadife mi..
Basit kalır bunlar, eşya basit, madde basit kalır.
Fark sendedir, sendedir özellik.
Bulunmaz gözlerinde bir tükenmez güzellik.
Yusuf (as)’ u görüp de parmaklarını doğrayan kim?
Çağırın, görsün güzelliği.
Kalbini doğrasın.
Sen doruklarda bir gülsün,
Sen hoş kokulu bir gülsün,
Yusuf (as) yaprağında şebnem.
Yusuf (as) güzel, Sen (sav) Yusuf’tan güzelsin.
Örneksin,
Teksin,
Öndersin.
İçimi ısıtan güneşimsin.
Ruhumu titreten meltemimsin.
Efendim,
Sen güzelsin
Tek güzelsin.
En güzelsin.
* Siyer-i Nebi 2011 Kutlu Doğum Özel yarışması katılımcılarından