Allah’ım! Verdiğin nimetin yok olup gitmesinden, lütfettiğin afiyetin bozulmasından, ansızın vereceğin cezadan ve senin gazabını üzerime çekecek her şeyden sana sığınırım.
Allah’ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız Sensin. Öyleyse tükenmez lütfünle beni bağışla, bana merhamet et. Çünkü affı sonsuz, merhameti nihayetsiz olan yalnız Sensin.
Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi’nin, “Kurban Bayramı”nı “katliam günleri” olarak isimlendirmesini ve küçük bir çocuğun “Hayvan keserek bayram yapan bir dini aklım almıyor!” sözü üzerine kurban kesmek yerine kendince daha hayırlı işler yapmayı tercih edenleri okuduğumuzda...
“Kevser”: Allah’ın (c.c) kutlu Rasûlü’ne (s) ahirette vereceği daha büyük iki nimettir ki; birincisi, kıyamet günü haşr meydanındaki Kevser havuzudur; ikincisi ise, cennette verilecek olan Kevser nehridir.
İslam’da ibadetler sembollerden ibarettir. Özellikle de hac, baştan sona sembollerle dolu bir ibadettir. Bir semboller haritasıdır adeta. Tavaf, sa’y, şeytan, taşlama, Arafat’ta vakfe, kurban vb. hac ile ilgili fiil ve davranışların hepsi de sembolik anlamlar taşımaktadır.
İslâm, yürüdükçe geçtiği her yeri yeşillendiren; adeta, arkasından çektiği yemyeşil bahar örtüsüyle kupkuru toprakları Allah’ın izniyle canlandıran Hızır aleyhisselam gibidir. Bu din, her alanda iyilik ve güzellik arayışının adını “ihsan” koymuştur.
Hayber Yahudilerinin, bir savaş hazırlığı başlatarak, Fedek Yahudileri ile Gatafanoğulları'nı yanlarına almaya çalıştıkları duyulmuştu. Yapılan tahkikat neticesinde, alınan haberlerin doğru olduğu anlaşıldı. Dolayısıyla düşman hazırlığını tamamlamadan harekete geçmek gerekiyordu.
Bu gazve Medine Yahudilerinden Nadiroğulları ile yapılmıştır. Sebebi, bu kabilenin, Müslümanlarla olan antlaşmayı bozup, Rasûlullah'ı öldürmek için tuzak kurmasıdır.