Hira

Sema Nur ARSLAN –

 

Ey Örtüsüne Bürünen Peygamber Kalk Ve Uyar

Hira’da bugün, bir mutluluk var.

İlk emrin, ilk şahitçisi…

Birazdan öyle bir hal alacak ki kâinat; bütün manasızlıklar mana ile vücud bulacak…

Birazdan öyle bir ses vahiy olacak ki ilahi kattan; bütün mevcudatları lâl eyleyen…

Ve bir ses Mekke semalarından…

Rabbinden Resulüne ilk sesleniş…

‘Oku’ ‘Yaratan Rabbinin Adı ile Oku’

Ve kâinatın çığlıkları…

Güneş sevincini belli edemese de sağanak sağanak yağmur indiriyordu gökyüzünden…

Rüzgar cahiliye bulutlarını perdelemiş..!

Hiranın bu heyecana daha fazla dayanacak mecali yok…

Artık kainat sussun..!

Sadece ‘O’ konuşsun…

Sadece ‘O’… İlahi vahyin tek temsilcisi…

Ve Mekke de bir sesleniş…

 

‘Ya Sabahah,  Ya Sabahah..!’

 

Ey Kureyş topluluğu!

Ben sizi hak olan davaya, Allah’ın adını anmaya ve kendinizi cehennem azabından korumaya davet ediyorum…

Ey İnsanlar!

Gelin hak olan davada buluşup nefsimizin esiri olmaktan kurtulalım

Mübarek dudaklardan mübarek cümleler… Her harf vahdaniyetin habercisi…

 

Ve davet açıktan başlamış Müslümanlara eziyet hat safaya ulaşmıştı. Kimilerini kızgın kumlara yatırılıp eziyet ediyorlar, kimilerini ise aç susuz bırakıp sokak sokak dolaştırıyorlardı.

 

‘Bir elime güneş, bir elime ay verseler yinede davamdan vazgeçmem!…’

Rabbimden vazgeçmem diyordu Allah Resulü…

 

Her şeyi göze almış bir Nebi ve O’nun kardeşleri… Zafer belli… Ve şimdi fetih müjdesi…

Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı. Eğer Allah dilerse, mutlaka siz Mescid-i Haram’a güven içinde, saçlarınızı tıraş etmiş, (kiminiz de) kısaltmış olarak (ve) korkusuzca gireceksiniz. Fakat Allah, sizin bilmediğinizi bildi, böylece bundan önce size yakın bir fetih (nasib) kıldı.
(Fetih Suresi, 27)

Add new comment

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.