rihan's blog

Mache ein Neubeginn

„Oh Gesandter Allahs, wir sind Menschen aus der Zeit der Dschahiliya (Zeit der Unwissenheit). Wir beteten Götzen an und ermordeten unsere eigenen Kinder. Ich hatte eine Tochter, die ich sehr liebte. Jedesmal, wenn ich nach ihr rief, kam sie voller Elan zu mir. Eines Tages ging ich mit ihr außer Haus. Ich brachte sie zu einem Brunnen und warf sie hinein....."
Turkish

Alah Lo Amó

La primera condición del amor es amar a lo que ama tu amante y no amar lo que no ama. Por esta razón, alguien que ama a Alah, va a amar al Mensajero de Alah (que la paz esté con él). Esta inconsistente promesa de aseverar que se cree en Alah sin creer en el Profeta. Afirmar que se ama a Alah sin amar al Profeta es un gran mentira.
Turkish

Sünnetin Dindeki Yeri

Hz. Peygamber'in ve O'nun sünnetinin dindeki yeri öncelikle Kur'ân-ı Kerim tarafından belirlenmiştir. Orada Hz. Peygamber'e itaat etmek Allahu Teâla'ya itaat etmekle bir tutulur: "Kim Rasûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur, kim de yüz çevirirse seni onlara bekçi ol diye göndermiş değiliz." (en-Nisa, 4/80).
Turkish

Sen Bize Bakma

Sen bize bakma yahu! Biraz değişiğiz biz. Kuşların filleri yendiğine inanıyoruz mesela. Gagalarındaki minicik taşlarla dünyanın en gelişmiş ordusunu bozguna uğrattıklarına. Bir asanın yere bir dokunuşuyla denizi ortadan ikiye ayırdığına inanıyoruz. Yedi semiz ineğin yedi bolluk yılına, yedi zayıf ineğin yedi kıtlık yılına delalet ettiğine iman ediyoruz. Rabbi onu kurtarmasaydı neredeyse onun da meyledeceğine…
Turkish

يومٌ واحدٌ مع نبينا محمد (صلى الله عليه وسلم)

(علامة الحُب الصادق تَفَقُّد المحبوب في حلّه وترحاله، وحركاته وسكناته، وخَطَراته ولَحَظاته. لِذا فإناّ سنُسلِمُ أشرِعَتنا لرياح الشوق والمحبة تسوقنا أنّى شاءت في بحار التعرف على بشرية الذات المحمدية (صلى الله عليه وسلم)، علّنا نقتبسُ من أنوارها ما يكفينا مؤنة السّفر، ويُنيلنا الفوز والظَّفَر، ويبلغنا مرامنا آمنين مطمئنين عند حوض سيد المرسلين (صلى الله عليه وسلم
Turkish

Abdest

Farsça âb (su) ve dest (el) kelimelerinden oluşan ve "el suyu" anlamına gelen abdest, belirli ibadetlerin ifasının ön şartı olan ve kendisi de ibadet mahiyetinde görülen bir nevi hükmî temizliktir. Arapça karşılığı güzellik, temizlik ve parlaklık anlamına gelen "vudû"dur. Fıkıhta abdest, "belli uzuvları usulüne uygun olarak su ile yıkamak ve bazılarını da eldeki su ıslaklığı ile mesh etmek" şeklindeki ibadet temizliği olarak tarif edilir.
Turkish

Pages

Subscribe to RSS - rihan's blog