Ukâz

Taif ile Nahle arasında kurulan meşhur Arap panayırının adıdır. Ukaz vadisinde yer alan panayır, Kureyşlilerin hâkimiyetinde olup Fil Vak’ası’ndan on beş yıl sonra kurulmuştur. Ukaz panayırı, Mekke’nin ekonomisine önemli bir katkı sağlardı. Zilkâde ayının başında kurulur ve yirmi gün devam ederdi. Hac mevsiminde kurulan Ukaz Panayırına yalnızca Mekke ve Taif halkı değil, hac ziyareti amacıyla Arabistan Yarımadasının çeşitli bölgelerinden gelen putperest kabileler ve komşu devletlerin ticaret kervanları da katılırdı. Ukaz’da satışlar açık arttırma usulüne dayanmaktaydı. Ticaret vergisi ve himaye ücreti alınmazdı. Bu da Ukaz’ın Arap panayırlarının en büyüğü olmasına neden olmuştur.    

Uluslar arası bir niteliğe sahip olan Ukaz, ticaretin yanı sıra güreş ve şiir yarışmaları gibi kültürel faaliyetlere de ev sahipliği yapardı. Şiir yarışmalarında şairler kırmızı deriden kurulan çadırlarda en güzel şiirlerini okur ve bunlardan en çok beğenilenler altın suyu ile keten bezlere yazılırdı. Kâbe’nin duvarına asılan bu şiirlere muallakât denilirdi. Geniş halk kitlelerine ulaşmak isteyen hatiplerin de burada dini ve sosyal içerikli hutbeler okuduğu görülürdü. Nitekim Hz. Peygamber Kus b. Saide’nin meşhur hutbesini burada dinlemiştir. Yine Hz. Peygamber bi’setin dördüncü yılından itibaren Hz. Ebu Bekir ve Bilâl-i Habeşi ile birlikte burada kabileleri İslam’a davet etmiştir.

Zamanla canlılığını yitiren Ukaz Panayırı, hâricî lideri eş-Şârî’nin Mekke’yi işgalinden sonra tarihe karışmıştır. (H. 129/M. 747)