Savaş Alanında

Şiir Düellosu

 

Peygamber şairi Hassan bin Sâbit Hazretleri söylüyor: 

 

Bir insan ha aslan pençesinde paramparça olmuş

Ha olmuş şiirimin nişanı

Aynı kaderdir onu bekleyen

Annesi yakında ağlayacak ona

 

Öldürmeden önce başına dikildiğim anda

İyi bilir ölümünü satın almak için bir karşılık ödemediğimi

Ve en ufak bir kaygım olmayacağını

Karşılık olarak tasarlanacak cezadan

 

Korkunç kuzey rüzgârı üstünde koptuğunda

Ve köpükten kamçısıyla kıyıyı döğmek için

Dağ gibi dalgalarını topladığı an

Benden şiddetli olamaz deniz bile

 

Düşmanımın üzerine atıldığım zaman

Gazaptan bambaşka bir insan olduğum zaman

Dolu yüklü olarak ansızın çıkıp gelen

Bir bulut çabukluğu ve hızıyla

 

Kureyşe gelince peşlerini bırakmayacağım

İçinde bulundukları sonsuz kayıp halinden

Lât ve Uzza putlarına tapmadan dönünceye

Ebedî ve Tek Allah önünde secdeye kapanıncaya kadar

 

Karşısındaki söylüyor:

 

Biz sana geldik bizim üstünlüğümüzü

Yüce katımızı bilmeleri için insanların

Muhteşem panayırlarda bulunmak için

Her ülkeden koşup geldikleri zaman

 

Bilsinler diye her ülkenin

Üstünde en seçkin soy

Biziz Hicaz toprağında

Tamim soyunun Beni Dârim kolunu,

Bizi geçer bir kabile yok asla

 

Ve onlar öğrensin diye

Çok yukarıya yükselmek isteyenlerin

Gururdan kabarmış olanların iddialarını

Çürüten biziz. Keseriz dikilen her başı

 

Peygamber şairi cevap veriyor:

 

Günlük olay haline gelmiş ahlâk yüceliğinden

Cömertlikten, dünya felaketlerine dayanma sağlamlığından

Ve şahane bir kudretten doğan zaferden

Bir başka zafer var mıdır?

 

Biz Peygamberin yardımcılarıyız

O aramızda ve başımızda

Maad araplarının düşmanlığına rağmen

İyi bildiğimiz bu yolda

İlerleyeceğiz durmadan

 

Bir kabilede

O kendisine tekrar tekrar gelen zaferle yalnız

Ve onun değerli kardeşleri

Cabia’dan Cevlân’a kadar

Yabancı halklar ortasında iken şahane ülkede

 

Biz onun yardımcıları olduk

O bizim evlerimiz arasında konakladığı zaman

Onu kılıçlarımızla savunduk

Hilekâr ve zalim düşmanlarına karşı

 

Tehlikeye attık gereğinde oğullarımızı kızlarımızı

Onun savunması uğruna

Biz canugönülden bıraktık o kardeşlerimize

Savaş kurallarına göre topladığımız ganimeti

 

Ve vurduk inkârcılara

Bilenmiş keskin kılıçlarımızı

Biri birinin arkasınca onlar

Dinimizin doğrultusuna boyun eğinceye kadar

 

Ve işte bizimledir

Kureyşten çıkmış en üstün insan

Erişilmez şanı yüce Peygamber

Haşim ailesinden soyundan

 

Ey Darîmoğulları övünmeyin soyla sopla

Çünkü sizin soyluluğunuz

Cömert ve soylu işler anıldığı zaman

Fena bir yele döner

 

Boy ölçüşmeye kalkıştınız zaferde bizimle

Oysa bir hizmetçiler pazarıdır oymağınız

Sizden kadınlar alırız hizmetimize

Ötedenberi çocuklarımıza dadı gerektiğinde

 

Yok eğer siz geldiyseniz

Kanınızın akışını durdurmak için

Ve önlemek için paylaşılmasını mallarınızın

Savaştan sonra yiğit savaşçılar arasında

 

Ortak koşmayınız Allah’a

Müslüman olunuz

Ve bürünmeyiniz bize yaraşmaz

Yabancılarınkine benzer bir kılığa

 

Çev: Sezai KARAKOÇ

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.