Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâ'dır bu
Nazargâh-ı İlâhî'dir Makâm-ı Mustafâ'dır bu
Cenâb-ı Hakk’ın nazargâhı ve O’nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın makamı olan bu yerde edepsizlikten sakın!
Felekde mâh-ı nev Bâbü's-Selâm'ın sîneçâkidir
Bunun kandîlî Cevzâ matla-ı nûr u ziyâdır bu
Gökyüzündeki hilâl, O’nun Selâm Kapısı’nın yüreği yaralı âşığıdır. Güneş de aydınlık ve ışığın kaynağı olan O’nun nurunun kandilidir.
Habîb-i Kibriyâ'nın hâbgâhıdır fazîletde
Tefevvuk kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ'dır bu
Burası görünüşte Allah’ın Habîbi’nin istirahatgâhıdır ama fazîlet bakımından Cenâb-ı Kibriyâ’nın arşıından da yücedir.
Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-ı adem zâil
Amâdan içti mevcûdât çeşmin tûtiyâdır bu
Bu mübarek toprağın ışığından yokluk karanlığı sona erdi ve varlık âlemi, yokluktan iki gözünü onun sürmesiyle açtı.
Mürâât-i edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha
Metâf-ı kudsiyândır busegâh-ı enbiyâdır bu
Ey Nâbî, bu dergâha edebe riâyet ile gir, zira burası meleklerin etrafında tavaf ettiği, peygamberlerin hürmetle öptüğü bir makamdır
NÂBÎ
Yeni yorum ekle