Babası Âmir b. Küreyz, annesi ise Hz. Peygamber (s.a.v.)’in halası Beyzâ’dır. Hicretin 4. yılında doğduğu rivayet edilmektedir. Künyesi Ebû Abdurrahman’dır. Üç yaşında iken Hz. Peygamber (s.a.v.) kendisine “Hiçbir zaman susuz kalmasın” diyerek dua etmiştir.
25 yaşındayken Hz. Osman tarafından Basra Valiliğine getirilmiştir. Abdullah’ın valiliği esnasında İran ve Horasan’ın fetihleri tamamlanmış, çevre bölgeler Basra’ya bağlanmış ve Basra büyük bir merkez haline gelmiştir. Abdullah’ın idaresindeki şehir büyük bir ekonomik gelişme yaşamıştır.
H. 35 yılında halife Hz. Osman şehit edildikten sonra Mekke’ye gitmiştir. Hz. Ali’nin hilafeti karşısında duran Hz. Âişe, Zübeyr ve Talha ile görüşmüştür. Hz. Ali’ye karşı çıkıp Şam’a gitmeyi düşünen bu heyeti Basra’ya gelmeleri konusunda ikna etmiştir. Basra’ya geldiklerinde onlara maddi destek sağlamıştır. Cemel Savaşı’na oğlu ile birlikte katılmış ancak bu savaşta oğlu Abdurrahman’ı kaybetmiştir. Savaştan sonra Şam’a giderek Muaviye’nin ordusuna katılmıştır.
Muaviye halife olduktan sonra Abdullah’ı Basra valiliğine getirmiştir. Abdullah’ın bu ikinci valiliğinde Horasan ve Sicistan yeniden fethedilmiştir. Abdullah’ın valilik yıllarında yaptığı imar faaliyetleri dikkat çekmektedir. Birçok şehre halkın su ihtiyacını karşılamak için su kanalları açmış, çevreyi ağaçlandırmış, yol ve çarşılar yaptırmıştır. Bu görevde fazla kalamamış ve Muaviye onu azledip yerine başka birini atamıştır. (H. 45)
Abdullah bu olaydan sonra hayatının geri kalanını Mekke’de geçirmiştir. Ölünce de Arafat’a gömülmüştür. (H. 59/679)