Kaynaklarda hakkında pek fazla bilgi olmayan bir sahâbîdir. Künyesi Ebû Saîd veya Ebû Ziyâd olarak geçmektedir. Çok fakir bir sahâbîdir.
Bey’atürrıdvân’da bulunmuştur. Biat esnasında Hz. Peygamber (s.a.v.)’i gölgelemek için altında biat edilen ağacın dalını koparmış ve onu sıcaktan korumuştur. Fakir bir sahabi olduğu için Tebük Seferi öncesinde Hz. Peygamber (s.a.v.)’e gelerek kendisine binek bulmasını rica etmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) onu savaş meydanına taşıyacak bineği bulamayınca savaşa katılamamıştır. Bu duruma çok üzülen Abdullah günlerce gözyaşı dökmüştür. Tevbe Suresinin 92.ayeti Abdullah ve Abdullah gibi olan diğer samimi müminler hakkında inmiştir. Allah bu ayette onları bu samimi davranışları sebebiyle övmüş ve onların bu durumdan sorumlu olmadıklarını söylemiştir. Bu kimseler Bekkâîn olarak tarihe geçmiştir.
Hz. Ömer tarafından Basra’ya mürşid ve muallim olarak gönderilmiştir. Abdullah mürşid ve muallim olarak gönderildiği Basra’ya yerleşmiş ve burada vefat etmiştir. Tüster’in fethinde şehre ilk giren kimse Abdullah olmuştur. Kendisinden 43 hadis rivayet edilmiştir. Meşhur âlimler ondan hadis rivayet etmiştir.
Abdullah’ın vasiyeti üzerine cenaze namazını Ebû Berze el-Eslemî kıldırmıştır.