İslâm ordusunun Bedir Gazvesi’nden dönmesinden yaklaşık bir hafta sonra, Benî Süleym ve Benî Gatafân kabilelerine ait kuvvetlerin Medine’ye 8 berîdlik mesafede bulunan Karkara mevkiindeki Küdr suyunun başında toplanmakta oldukları haberi alındı. Bunun üzerine Hz. Peygamber, Medine’de yerine Siba‘ b. Urfuta’yı bırakarak 200 kişilik bir kuvvetle yola çıktı; bu seferde yanına beyaz renkli sancağını almış ve onu Hz. Ali’ye vermişti.
Küdr suyuna varıldığında orada hiç kimsenin bulunmadığı görüldü ve Rasûl-i Ekrem, adamlarından bazılarını keşif için vadinin üst tarafına yollayarak kendisi iç bölgeye doğru ilerledi. Yolda karşılaşılan bir çoban sorguya çekildi; fakat işe yarar bir bilgi elde edilemedi. Çoban, Benî Süleym ve Benî Gatafân’a ait 500 deveyi beş gün boyunca suya indirmemekle görevliydi ve müslümanların gelişini duyan düşmanın dağıldığı anlaşılıyordu. Üç gece bekledikten sonra develer ganimet olarak alınıp Medine’ye doğru hareket edildi.
Hz. Peygamber şehre yaklaşırken Sırâr mevkiine gelince develerin beşte birini ayırıp geriye kalanını müslümanlara ikişer ikişer dağıttı. Bazı kaynaklara göre Yesâr adlı çoban da esir alınmış ve bir sabah kendiliğinden namaza katıldığı görülünce Rasûlullah tarafından âzat edilmiştir. On beş gün süren bu seferin Şevval’in 2’sinde vuku bulmuştur. Bir müddet sonra Hz. Peygamber, Gālib b. Abdullah el-Leysî kumandasında bölgeye yeni bir birlik yollamış ve üç şehid veren müslümanlar çok sayıda hayvanı ganimet alarak geri dönmüşlerdir.