Yaşar Kandemir'in hadis okutmak için yazdığı roman

M. Yaşar Kandemir hocanın “Gönül Doktoru” romanı, hacmi çok da küçük olmamasına rağmen bir oturuşta bitirilebilecek kadar sürükleyici, okurken de sıkılınmayacak kadar çekici bir kitap. Hadis profesörü olan Yaşar hoca, hadisleri akademik çalışma malzemesi olarak görmemiş, hadislerin tebliğ görevini de çok güzel bir üslup ile romanında işlemeyi başarabilmiş.

Şimdilerde olduğu gibi bir hadisle karşılaşıldığında sahih mi zayıf mı, senedi sağlam mı değil mi incelemesinden sonra o hadisleri sahih de olsa içeriğine bakılmaksızın sadece kategorize etmemiş, asıl ihtiyacı olan insanlara hadislerin nasıl ulaştırılacağının usulünü göstermiş romanın kahramanı Selim hocanın dilinden.

Kendini gönül almaya memur etmiş Selim hoca

“Benim vazifem, köylüyü gücendirmek değil, gönüllerini almaktır. Kendimi sevdirmektir. Beni bir kere sevdiler mi onlara kabul ettiremeyeceğim gerçek yoktur” düsturu ile hareket eden Selim hoca, köylünün gönül doktorudur. Romanın asıl kahramanı Orhan’ın deyimiyle de doktorların bile iyileştiremediği gönlü hasta olan insanları iyileştirir. 

Köy hayatı yaşayan, dini sadece duyarak ve anne babadan gördüğü şekliyle öğrenerek yaşayan insanlara, dikkatleri en çok çeken anlatım yöntemlerinden biri olan hikâye üslubu ile anlatılıyor hadisler. Böylece 7’den 70’e hadislerin nasıl anlatılabileceğini gösteriyor. Köy ortamında karşılaşılabilecek sorunlar karşısında Efendimiz (sav)'in örnekliğinden bahsediyor Selim hoca. Tabii bunu yaparken de gönül doktoru olmanın verdiği ustalıkla gönüllerine dokunuyor insanların.

Romana veda, çocuk kitaplarına merhaba

Kitabın sonunda Tuba Şimşek imzalı “Bir Gönül Doktoru Mehmet Yaşar Kandemir” başlıklı bölümde, Yaşar hocanın bu kitabı askerdeyken yazdığı ve bu kitapla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın roman yarışmasına katılışı anlatılıyor. Jüri üyelerinden birinden romanlarda daha az hadis kullanması gerektiği yönünde bir eleştiri aldığını ve buna net bir şekilde “ben bu kitabı hadis okutmak için yazdım, hedefim bu” cevabını verdiğini, böyle bir hedefe de romancılığın ağır geldiği ve bu yüzden çocuk kitapları yazmaya başladığı belirtilerek roman tamamlanıyor.

Sultan Er yazdı

Kaynak: http://www.dunyabizim.com