Muhammed Hamidullah'ın konferansları kitaplaştı

İslâm dünyasının son yüzyıldaki en ünlü İslâm tarihçisi ve hukukçusu kimdir sorusuna verilecek cevapların başında Muhammed Hamidullah Hoca gelir. Hamidullah Hoca, 1908’de Hindistan’da doğmuş ve 17 Aralık 2002’de Amerika’da vefat etmiş değerli bir İslâm âlimidir. En meşhur kitabı,Hz. Peygamberin (sav) hayatını anlattığı İslâm Peygamberi adlı eserini kaleme alırken, Mekke ve Medine ile iki şehrin arasını (yaklaşık 450 km), özellikle Hicret yolunu, Bedir ve Uhud savaşlarının yapıldığı yerleri karış karış gezip dolaştığı rivayet edilir. Hoca hakkında, onun ahlakını anlatan, inceliğini, mahcubiyetini, dakikliğini, zamana değer verişini, ilme önem verişini anlatan rivayetler çoktur. Bunların bir kısmı onun Türkiye’deki öğrencileri tarafından çeşitli platformlarda anlatıldı, yazıldı ve çizildi.

Hamidullah Hocanın Türkçeye çevrilmemiş eseri neredeyse yok gibi. Gerek İslâm tarihine dair kaleme aldığı Resûlullah Muhammed (sav)İslâm Tarihine Giriş, İslâm Müesseselerine GirişHz. Peygamberin Savaşları gibi eserler; gerekse de İslâm hukukuna dair, İslâmiyet'i anlatan İslâm,İslâm’a Giriş gibi eserler olmak üzere birçok eseri Türkçeye çevrildi. Türkiye’de özellikle Beyan Yayınları, Hocanın bütün eserlerini yayınlama çabası içinde faaliyet yürütüyor. Yayınevi Aziz Kur’an ve İslâm Peygamberi olmak üzere Hocanın bugüne kadar 15 eserini okuyucularla buluşturmuştu. Beyan Yayınları, geçen yılın son aylarında Hocanın bütün eserleri serisinden 16. kitabı olarak Sorunlar, Sorular ve Cevaplar adını verdiği bir kitap neşretti.

 

Kitap nasıl ortaya çıktı?

 

Sorunlar, Sorular ve Cevaplar adlı eser aslında müstakil bir eser değil. Kitap, Hocanın çeşitli kitaplarında yer alan kimi tartışmalı konular üzerine verdiği dersler ve konferanslar neticesinde dinleyenlerden gelen soruların derlenmesinden meydana geliyor. Kitabın ilk bölümü Hocanın halihazırda yayınlanmış olan çeşitli kitaplarından alıntılanmış. Kitabın ikinci bölümü ise Hocanın bugüne kadar yayınlanmamış konferanslarından meydana geliyor. Kitap hikâyeci kimliğiyle tanıdığımız Kâmil Yeşil tarafından hazırlanmış. Gerek muhtelif kitaplardan derlediği sorular, gerekse de konferans metinlerinin elde edilmesinde Yeşil’in katkısı çok önemli. Konferans metinleri Hocanın öğrencilerinden ve devrinin Erzurum İslâmî İlimler Fakültesi öğretim görevlilerinden merhum Dr. Zahit Aksu tarafından Türkçeye çevrilmiş.

Merhum Aksu bu metinleri ilk olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'na yayınlanması için teklif etmiş; fakat başkanlık yayınevi, hocanın mucize ve miraç gibi bazı tartışmalı meselelerle ilgili söylediklerine Aksu’nun işaret edip şerh düşmesi şartıyla metinleri basmayı münasip görmüş. Aksu ise Hocanın ilminin ve kişiliğinin yanında böylesi bir tasarrufu caiz görmemiş ve başkanlığın teklifini reddetmiş. Bu yüzden konferans metinleri yıllarca himmet sahiplerini beklemiş. Nihayet Beyan Yayınları ve Kâmil Yeşil bu işe el atarak merhumun eşinden metinleri almışlar ve muhtelif kitaplardaki sorularla birleştirerek bu kitabın vücuda gelmesine önayak olmuşlar.

 

Kitapta neler var?

 

Peki, kitapta neler var, Hamidullah Hoca hangi konularda konferanslar vermiş; biraz da kitabın muhteviyatından bahis açalım. Öncelikle yeni ve ilk olduğu için kitabın ikinci bölümüne değinmek isterim. “Konferanslar” adındaki ikinci bölümde Hocanın mucize, keramet, istidrac; mirac meselesi, İslâm hukukunda örf ve adet, İslâm dışı dinlerde ibadet tarihi, İslâm’da ibadet tarihi başlıklı konferanslar verdiğini görüyoruz. Bu konferanslardan özellikle miraç ve mucize hakkında olanlar Türkiye’de Hamidullah Hocanın aleyhine çokça söz söylenmesine neden olmuştur. Birçok kişi Hamidullah’ın miraç ve mucize hakkında söylediklerini, Yeşil’in de “Sunuş” bölümünde ifade ettiği üzere, kulaktan dolma bilgilerle itiraz etmenin yanında Hocayı ‘din tahripçisi’ olarak nitelemişlerdir. O vakitler Hocanın söyledikleri metne dökülmemişti, döküldüyse de çok az kişi tarafından erişilebiliyordu o metinlere. Bugün artık metinler kitap olarak elimizde. O tarihlerdeki tartışmaların kulaktan dolma bilgilerle değil de metinler üzerinde yapılması sağlıklı bir düşünceye sahip olabilmek adına önemli.

Kitabın ilk bölümüne geldiğimizde ise Hz. Peygamberin çocukluğu, ailesi ve Mekke hayatı; devlet başkanlığı ve Yahudilerle münasebeti, Hz. Musa, Hz. İsa, ictihad, icma ve mezhepler, Hz. Ali ve hilafet; İslâm ceza hukuku, mirac, devlet idaresi, demokrasi, vergi; kader, Darwin teorisi, Hinduizm ve ruh; kölelik, miras hukuku, hadislerin toplanması ve sahihliği; huruf-u mukattaa gibi konular hakkında yaptığı konferans ve derslerde dinleyenlerin yönelttiği sorulara verdiği cevapları okuyabiliyoruz.

Âcizane kitaptan elde ettiğimiz ve edindiğimiz izlenim, Hamidullah Hocanın ilmî seviyesinin bizim bugün anladığımız ilim ve âlim isim ve sıfatlarının üstünde olduğudur. Dünyada İslâm’a dair ne kadar kitap varsa hemen hepsini görebilmek amacıyla gezmedik kütüphane bırakmayan ve düğmelerini iliklerken vakit kaybolmasın diye gömleğinin yenlerini kesen bir zattan bahsediyoruz. Dolayısıyla Hocanın ilim uğruna katlandıklarını tahayyül edecek olursak, kitaptan alacağımız bereket de o nisbette artacaktır.


Kitabı yayına hazırlayan Kâmil Yeşil, “Sunuş” yazısında Hoca hakkında Türkiye’deki kimi çevrelerin eleştirilerinin neden ve nasıl kaynaklandığını ifadeden sonra Hocanın eserlerindeki bilgi birikiminin tamamen Kitap, Sünnet ve İslâm tarihindeki müktesebata dayandığını ve vesikalı olduğunu belirtiyor.

 

Hoca hakkında monografik bir eser bekliyoruz

 

Hamidullah Hoca hakkında bugüne kadar Türkçede müstakil bir biyografik ya da monografik çalışmanın yapılmamış olması da bizim adımıza büyük bir ayıptır. Zira bildiğimiz kadarıyla Hamidullah Hoca Türkiye’yi çok severdi ve ömrünün bir bölümünü Türkiye’deki muhtelif fakültelerde ders vererek geçirdi. Bu ayıptan kurtulmak öncelikle Hocanın kitaplarını neşretmeyi vazife bilen Beyan Yayınları'na düşmektedir. Zira Hoca fikirleriyle, araştırmalarıyla, azmi ve gayretiyle, tevazuu ve ahlâkıyla İslâm gençlerine örnek bir İslâm âlimidir. Bu anlamda önümüzü ve çağımızı aydınlatan bir âlimdir Hamidullah Hoca. Hakkında herhangi bir biyografik çalışmanın olmadığı Hamidullah Hocayla ilgili, vefatından birkaç ay sonra Yedi İklim gibi kültür, sanat ve edebiyat muhteviyatlı bir derginin özel sayı yapması da ilginç bir durum olarak gözümüzün önündedir.

Bir temennimiz de odur ki, Türkiye’de yeni kurulan üniversitelerden birinin, elbette herhangi biri değil, Hocanın adına yakışır birine merhum Hamidullah Hoca’nın adı verilir ve o üniversitenin özellikle ilahiyat fakültesinin kütüphanesinde Hocanın yazıp çizdiği eserlerin hemen bütün dillerdeki tercümeleri sergilenir. Hayali bile güzel…

Kaynak: Dünya Bizim

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.