Kur'an-ı Kerim’de ismi geçen peygamberlerin kabirleri nerededir?

Hz. Yahya’nın (a.s.) kabri

Galile ve Perea bölgesinin yöneticisi Herod Antipas’ın, Hz. Yahyâ’nın (a.s.) bu tebliğinden rahatsızlık duyması yanında Nabat Kralı IV. Aretas’ın kızı olan hanımını boşayarak Yahudi hukukuna göre meşrû sayılmayan, kardeşinin hanımı Herodias ile evlenmesinin Hz. Yahyâ (a.s.) tarafından eleştirilmesi onun öfkesini iyice arttırmış, Hz. Yahyâ’yı (a.s.) tutuklatıp hapse attırmış, daha sonra da başını kestirmek suretiyle idam ettirmiştir.

Ahd-i Cedîd’de kandile benzetilen Hz. Yahyâ’nın (a.s.) (Yuhanna, 5/35) kol ve kafa tası kemiklerinin Topkapı Sarayı Müzesi Mukaddes Emanetler Dairesi’nde bulunduğu ileri sürülmektedir.

Hz. İsa’nın (a.s.) kabri

Ayet-i kerimede buyrulur:
“Bilâkis Allâh, O’nu (Îsâ’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allâh izzet ve hikmet sâhibidir.” (en-Nisâ, 158)

Allâh, Îsâ -aleyhisselâm-’ı yahûdîlerden muhâfaza etmiş O’nu öldürmelerine mânî olmuştur. Bu kesindir. O’nu kendi katına kaldırmış bulunduğu da şüphesizdir. Ancak bunun şekli ve zamanı husûsunda değişik rivâyetler vardır. Ekseriyete göre Allâh -celle celâlühû-, Îsâ -aleyhisselâm-’ı, kudretiyle mânevî semâlardaki husûsî mevkiine kaldırmıştır. Kıyametten önce tekrar dünyaya gönderecektir. O zaman bütün Hristiyanlar, Müslüman olacak ve dünyâda tek din olarak İslâm kalacaktır.

Hz. Muhammed’in (s.a.s.) kabri

Peygamber Efendimiz; 8 Haziran 632 yılında (Hicri 11, Rebiülevvel 12) Pazartesi günü, Medine’de ve 63 yaşında vefat etti. Hz. Ayşe’nin kolları arasında “maa’r-refîkı’l-a‘lâ” (en yüce dosta) sözüyle ruhunu teslim etti.

Peygamber Efendimiz’in cenazesi Abbas’ın oğulları Fazl ile Kusem ve Üsâme b. Zeyd’in (r.a.) yardımıyla Hz. Ali tarafından salı günü yıkandı ve bulunduğu odada muhafaza edildi. Önce erkekler, ardından kadınlar, daha sonra çocuklar gruplar halinde içeri girip münferiden cenaze namazını kıldılar.
Naaşı, vefat ettiği yerde kazılan mezara Hz. Ali, Fazl, Kusem ve Üsâme (r.a.) tarafından indirildi.

Peygamberimizin kabri, Medine’deki Mescid-i Nebevî’nin içinde Ravza-i Mutahhara’da yer almaktadır. Burası, “Riyazul Cenne” yani “Cennet Bahçeleri” olarak da bilinir. Ravza; bahçe anlamındadır.

Mahmut Şevket Serik

 

Kaynak: Dünya Bülteni

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.