Gazze'deki bombardımanı yerinde takip eden gazeteci Mehmet Akif Ersoy, İsrail'in hedefine ulaşamadığını, Mısır bu durumdan faydalanma peşinde olduğunu, İran'ın askeri yardım yaptığını söyledi
Mehmet Güner - Dünya Bülteni / Haber Merkezi
İsrail'in yıllardır abluka altında bulundurduğu Gazze, altı yıl sonra tekrar bir ay süren büyük bombardımanla yerle bir edildi. 2009-2009'daki savaşta harap hale getirilen şehirde, dış yardımlarla onarılan binalar, yapılan evler ve sağlık kuruluşları son bombardımanda yeniden harabeye çevrildi. 7 Temmuz'da başlayan ve kara saldırılarıyla devam İsrail bombardımanında şu ana kadar 1870 insan hayatını kaybetti. Ölenlerin 430'u çocuklardan oluşuyor. Hastaneler, camiler, okullar ve kamu binaları yerle bir edildi. Dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu saldırılarda İsrail de çok sayıda askerini kaybetti. Gelinen noktada Gazze direnişi abluka ve saldırılar sonlandırılıncaya kadar devam edecek.
Gazze'yi bombardımana tuttuğu sırasında iki haftayı aşkın süre boyunca orada bulunan Gazeteci Mehmet Akif Ersoy, şehrin şu an bulunduğu durumu, şehri savunan askeri birliklerin gücü, dışarıdan gelen yardımlar ve Mısır'ın buradaki rolü hakkında Dünya Bülteni'ne açıklamalarda bulundu.
GAZZE SALDIRILARDAN ÖNCE DE HEDEFTEYDİ
Gazze üzerindeki emellerini zaten bir hiçbir zaman noktalamadığını belirten Gazeteci Mehmet Akif Ersoy, 7 Temmuz saldırıyla sadece tünellerin değil şehrin tüm alt yapısının hedef alındığını söyledi. İsrail'in hava bombardımanlarında şehirdeki hastanelerin, okulların, tüp depolarının, enerji merkezlerinin ve kamu binalarının hedef alındığını anlatan Gazeteci Ersoy, yaklaşık 40 bin evin de yerle bir edildiğini söyledi. Özellikle dış mahallerinin neredeyse tamamının yıkıldığını belirten Ersoy, evsiz kalan insanların şu an sağ kalan okullara, kamu binalarına ve oralarda da yer bulumayanların ise sokaklarda hayata tutunmaya çalıştığını kaydetti.
CASUSLUK FAALİYETLERİ
Gazze'de casusluk faaliyetlerini de hiçbir zaman bitirmeyen İsrail bu yollarla şu ana kadar zaten Filistinli birçok ismi suikastle ya da farklı yollarla etkisiz hale getirdi. M. Akif Ersoy, İsrail'in Gazze'ye yönelik emellerinin aslında hiçbir zaman noktalanmadığının altını çizerek, bu tür emellerini daha önce bazı Selefi Örgütleri destekleyerek, bazen de Filistinli gençleri, şantaj aracılığıyla kullanarak gerçekleştirdiğini ifade etti.
DİRENİŞ ÖRGÜTLERİ GERİ ADIM ATMIYOR
Gazze'yi İsrail'e karşı savunan silahlı güçlere de değinen Mehmet Akif Ersoy'un anlattıklarına göre; İsrail aslında bu saldırılarda istediğini elde edemedi. Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları ile İslami Cihad Örgütü'nün silahlı direnişinin başarılı bir şekilde sürdüğü belirtiliyor. Her iki örgütün de ellerinde hem kendi ürettikleri hem de İran'dan gelen orta gelişmişlikte silahlar bulunuyor. Özellikle dışarıdan gelen mühendislerin desteğiyle Gazze'de yer altında üretilen gözlem araçları, kısa menzilli füzeler silahlı grupların direniş araçlarının başında geliyor.
Her iki örgütün de İsrail ablukasını bitirmeden direnişi noktalamayacağını ifade eden Gazeteci Mehmet Akif Ersoy, örgütlerin ölümüne savaştıklarını ve geri atma gibi bir niyetlerinin bulunmadığını belirtti.
İRAN'DAN ASKERİ YAEDIM
Mehmet Akif Ersoy, İsrail'in yüksek teknolojisi karşısında direnen Gazze'ye sadece İran'dan destek geldiğini açıkladı. Suriye'deki ayaklanmadan sonra Hamas ile arası açılan İran'ın daha sonraki girişimlerle yeniden Gazze'ye yardım yapmaya başladığını aktaran Ersoy, özellikle İslami Cihad Örgütü'nün İran'dan silah desteği aldığını belirtti. Hamas'a devlet düzeyinde askeri ardım gelmediğini İran'dan gelen yardımların da kısıtlı olduğunu ifade etti.
HİZBULLAH'A ÇAĞRI YAPILMADI
Hamas'a Hizbullah tarafından yardım yapıldığı ya da yardım talebinde bulunulduğu yönündeki iddialara da değinen Mehmet Akif Ersoy, iddiaları yalanladı. Hamas yöneticilerinden Ebu Merzuk'un Hizbullah'a yardım çağrısında bulunduğu yönünde çıkan haberlerin örgüt tarafından bizzat yalanlandığını söyleyen Ersoy, "Hizbullah'ın yardım etmeye belki niyeti var. Ancak bu yönde bu talep yok" dedi.
MISIR İSRAİL'DEN DAHA BETER
Mehmet Akif Ersoy'un anlattığına göre, Gazze'ye yönelik asıl baskılar, İsrail saldırılarından önce Mısır tarafından yapılıyordu. Darbeyle devrilen Muhammed Mursi döneminde rahat bir nefes alan Gazze, Refah Sınır Kapısı'nın açılmasıyla dünya ile bağlantı kurmuştu. Ancak, cunta tarafından Mursi'nin darbeyle devrilmesinden ve Hamas'ın da "terör örgütü" ilan edilmesinden sonra Gazze için karanlık günler yeniden başladı. Gazze'nin dünyaya açılan kapısı Refah yeniden kapatıldı. Yaklaşık bin 800 tünel bu dönemde yıkıldı.
MISIR MEŞRUİYET PEŞİNDE
M. Akif Ersoy'un özellikle altını çizdiği noktalardan biri de Mısır'ın Gazze'ye yönelik emelleri oldu. Gazze meselesinin Mısır olmadan çözülemeyeceğini savunan Gazeteci Ersoy, Mısır'ın da bunun farkında olduğunu ve sonuna kadar bunu kullanacağını vurguladı. Ersoy, Mısır'daki cunta yönetiminin Gazze'nin içinde bulunduğu durumu kendisine meşruiyet kazandırmak için kullandığını belirtti. Bunun için ABD yönetimi ve diğer Ortadoğu ülkelerinin Sisi yönetimiyle irtibata geçtiğini hatırlatan Ersoy, Sisi'nin bunu sonuna kadar kullanacağını ifade etti.
ABLUKADA SON DURUM
Ersoy'un anlattığına göre, Gazze'nin dünyaya açılan tek kapısı olan Refah Sınır Kapısının da Mısır tarafından kapatılmasından sonra şu an tek insanlı geçiş noktası Kerem Şalom Kapısı... Kerem Şalom kapısından girişler de İsrail işgal güçlerinin kontrolünde yapılıyor. Buradan geçmek de neredeyse mümkün değil. Bu kapı dışındaki şehre tüm girişler kapalı durumda. Refah Sınır Kapısı bazen açılıyor ancak onda da sadece kısıtlı geçişler yapılıyor.
Şehre yardım götürmek isteyenlere büyük zorluklar çıkarılıyor. Mısır, Refah'tan sağlık ekiplerinin geçişine bile izin vermezken, uluslararası bazı kuruluşlar İsrail'in kontrol ettiği noktalardan yardım ulaştırmaya çalışıyor. Gazze'ye şuan tıbbi yardım yapan ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Yeni yorum ekle