Mehmet SARI
“Evlerinizi kabirlere çevirmeyin.” Hadis-i şerif
“Bir topluluk, Allah’ın evlerinden bir evde toplanır, Allah’ın kitabını okur ve aralarında müzakere ederlerse, üzerlerine sekinet iner, onları rahmet kaplar ve melekler etraflarını kuşatırlar. Allah Teâlâ o kimseleri kendi nezdinde bulunanların arasında anar.” Hadis-i şerif
Şüphesiz gelişen ve hızla değişen dünya, her geçen gün insanı yalnızlığa daha hızlı itmektedir. Modern zamanda aile, geçmişten daha farklı bir şekilde önem arz etmektedir. Çünkü insanların birbirleriyle iletişim kuramadıkları böylesi bir zamanda bu durumdan en olumsuz etkilenen ailelerdir. Teknolojinin vazgeçilemez görülmeye başlanması ve fertleri kendine bağlayan cazibesi, insanı insandan uzaklaştırmakta, aileye bakan yönüyle de gerek eşler gerekse ebeveynle çocuklar arasındaki iletişimi koparmaktadır. Bu durum aile içi çatışmalara zemin hazırlamakta ve en kutsal değerimiz olan aileyi dağılmaya doğru sürüklemektedir.
İletişimin yolu, birlikte bir şeyleri paylaşmaktan geçer. Hele ki bu paylaşım, ilahi olan Kelamullah ekseninde olursa aileye bereket, huzur ve sekinet getirecektir.
İlahî olana gönlümüzü açmak, ona önce gözümüzü çevirmekle olur. KUR’AN SOFRASI; İlahî kelam gönlümüze dolsun diye yüzümüzü, gözümüzü, kulağımızı verdiğimiz manevi bir sofradır.
Meşrep, meslek, statü, cinsiyet, yaş farkı gözetmeksizin, ölü ve deli olmayan bütün aile bireylerinin dünyada kurdukları cennet sofrasının adıdır KUR’AN SOFRASI.
Bu sofra, ailede ve toplumda müspet yönde değişim ve dönüşümü sağlayacak; kişinin felaha, umduğuna, arzuladığına kavuşmasına; imanda, ihlasta, kullukta sebat etmesine vesile olacaktır.
Allah’tan gereği gibi sakınmak, insanı kurtuluşa erdirir; işte bunun için ruhun gıdasını alması gerekir. Müslüman, bir yandan dünyasını inşa ederken diğer yandan da ahiretini mamur etmenin manevi iklimini oluşturmalıdır.
İçinde şek ve şüphe barındırmayan Yüce Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerimi, Resulünün tertemiz saf ve duru hayatını okuyup bilmek, bilip de yaşamak, yaşayıp da yaşatma arzusuyla yanmak, ayrı bir önem arz etmektedir.
KUR’AN SOFRASI, haftada bir akşam, mümkünse Cuma akşamı, aynı anda aynı sofranın etrafında diz çöken aile bireylerinin oluşturduğu manevi bir sofradır. Bu sofra her hafta açıldığında, yılda bir kere de olsa Kur’an-ı Kerim’i hatmetmenin manevi hazzı yaşanacak, her geçen hafta davranışlardaki değişikliklerin, aile içi iletişimin, saygı ve sevginin geliştiğinin farkına varılacaktır. Aile olmanın tadına bu sofrayla varılacak, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden korunmaya vesile bu sofra olacaktır.
KUR’AN SOFRASI, aile fertlerine, vefayı, geçmişlerini rahmetle anmayı, çocuklarına onları tanıtmayı, böylece geçmişten geleceğe köprü kurmayı sağlayacaktır.
Bu sofra, manevi sorumlulukları hatırlatacak, iç dünyamızı ferahlatacak, ailemizi maddi ve manevi yönden diri tutacaktır.
Ailenin her ferdi, bu sofrayı neşelendirmede birbirleriyle tatlı bir yarışa girecek, ailede çimlenen filiz, toplumda yeşerecektir. Sofrada alınan güç dışarıda iyi işlere, güzel davranışlara dönüşecektir.
Bu sofranın olmazsa olmazı olan çocuklarımız; namaza ve örtüye, edebe ve ahlaka tedricen alışacak, Rabbiyle ve Rasûlüyle tanışarak özgür birer kul olacaklardır.
Ailece Kur’an Sofrası
Ne: Kur’an Sofrası, uzun soluklu manevi yolculukta (ailece kuran sofrası) dünyadan ahirete ilahi bir yolculuk
Nerede: Sıcak yuvamızda, evlerimizde
Kiminle: Ailemizle. En küçüğünden en büyüğüne varıncaya kadar ailenin tüm fertleri.
Ne zaman: Her perşembeyi cumaya bağlayan gece. (ya da haftanın herhangi bir akşamında) Çoluk çocuğun uyku saatinden önce.
Süre: 25 dk’ dan az 45 dk’ dan da fazla olmayacak şekilde ortalama yarım saat.
Nasıl: Aileyi oluşturan bütün bireyler, abdest alarak namaza hazırlanır gibi hazırlanırlar. Anne- babanın gözetiminde giyime de özen göstererek (kız çocuklarının başlarında örtüleri, erkek çocukların da takkeleriyle) Kur’an sofrasının etrafına aynı zamanda diz çökerek, Kur’an-ı Kerimleriyle birlikte oturmaları…
Tavsiye edilen okuma şekilleri:
1. yol: Her ferdin Kur’an’dan bildiklerini sıra ile sesli olarak okumaları. Örneğin; üç yaşındaki küçük Elif, Kevser Suresi’ni; beş yaşındaki Mehmed, Fatiha Suresi’ni; on sekiz yaşındaki Merve, Tebareke’yi; anne-baba da ortaklaşa Yasin Suresi’ni okur ve ev reisi dua eder veya fertlerden birine dua ettirir.
2. yol: Her hafta 10 s. okunur. (böylelikle yılda bir hatim yapılmış olur.)
3. yol: Üç sayfa Kur’an-ı Kerim, ardından da o sayfaların meal tefsiri okunur.
4. yol: İki sayfa Kur’an-ı Kerim, ardından Riyazü-s Salihin’den 5-10 kadar hadis-i şerif okunur.
5. yol: İki sayfa Kur’an-ı Kerim, ardından İlmihalden bir bölüm okunur.
Yeni yorum ekle