Yeni yorum ekle

İyi Seneler İstanbul!

 

Karlı bir İstanbul akşamı…

Yürüyorum, kaldırım taşlarını izleyerek.

Yanağımda yaramaz minik bir kar tanesi,İstanbul’a düşen mevsimin ilk karı bu…

Ve kulağımda annemin çaldığı piyanonun sesi:

“Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini…”

Kar kokusu ve çocuk cıvıltısı…

Taksim’de Kazancı Yokuşu’nda karlar üstünde kayıyor çocukluğum…

Arap kızı pencereden bakadursun, tırmanıyorum ben sonu görünmez merdivenlerini sokağın…

Sonra gün batıyor birden; Fındıklı-Maçka arasında gidip geliyorum küçük ve neşeli adımlarla…

Uslu durmaz dalgalar, biraz hırçın, oyunlarına katılmadığım için sanırım. Sahile atıyorlar kendilerini; boyları benden oldukça uzun…

Şakacı dalgalardan kaçarken bir iki adım geriye, bir de bakmışım, Arnavut kaldırımlı o vefa’lı sokakta; üstünde tarçını ve leblebisiyle elimde sımsıcak bir boza…

Yürüyorum sonra, İstiklal Caddesi’nde… İnsan yığınları geçiyor sağımdan solumdan… Ve ben alabildiğine bağırıyorum, kimseye duyurmadan…

Karlı bir İstanbul akşamı…

Yürüyorum, kaldırım taşlarını izleyerek.

Fatih’in mağaza ışıkları kesiyor önümü…

Sonra fırından gelen o mis gibi ekmek kokusu çekiyor beni kendine… Kapıya yöneliyorum gayr-i ihtiyarî… Kapı açıldığında çalan ufak çan sesiyle uyanıyorum birden…

- İyi seneler!

- A, evet… İyi seneler!

İyi seneler İstanbul! İyi seneler, benle yıllanan ve ben yıllandıkça yaşlanmayan hatıralar!

 

Yazar: 
Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.