Yeni yorum ekle

Diyarbekrî

Hayatı: Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Diyarbakır’da doğduğu tahmin edilmektedir.[1] Diyarbekrî Mekke’ye göç ederek burada kadılığa tayin edilmiştir (981/1573).[2] İbnü’l-İmâd ile Brockelmann ise onun Medine’de kadılık yaptığını ileri sürerler. Diyarbekrî 9 Safer 990’da (5 Mart 1582) Mekke’de vefat etmiştir.

Hakkında Söylenenler: İbnü’l-İmâd, Diyarbekrî’nin çok cömert olduğunu ve bayramlarda binlerce kişiye yemek ikram ettiğini, Ayderûsî de Mekke’nin ileri gelenleri arasında yer aldığını ve faziletli bir insan olduğunu kaydeder.[3]

Siyerciliği ve Tarihçiliği: Diyarbekrî’nin Siyerciliği ve Tarihçiliği “Târîhu’l-hamîs fî ahvâli enfesi nefîs” adlı eserinde görülür. Bu eser ilim dünyasında, siyer ve tarih araştırmalarında öncelikle mehaz kabul edilen eserler içinde yer alır. Özellikle siyer alanında başvuru kaynakları içinde en önde gelenlerden biridir.

Prof. Dr. Mustafa Fayda[4] içinde Diyarbekrî’ninde bulunduğu siyer ve tarihçilerle ilgili şu bilgiyi vermektedir. “İbn Sa’d (ö.230/845) ve Belazuri (ö.279/892), tabakâtlarının başına siyer yazan müellifler olarak dikkat çekerken, umumi tarih kitapları içinde Taberî’nin Târîhu’l-Ümem eseri, sonraki tarihçilerin siyerle ilgili haberlerinin en önemli kaynağını teşkil etmiştir. İbnü’l-Esir’in el-Kâmil fi’t-târih’i, İbn Kesir’in el-Bidâye ve’n-Nihâye’si, Zehebî’nin Târihu’l-İslâm’ı, İbn Haldun’un el-İber’i, Diyarbekrî’nin Târîhu’l-hamîs fî ahvâli enfesi nefîs’i, siyer ve megaziye geniş yer veren eserlerdir.” (Mustafa Fayda, “Siyer ve Megâzî”, DİA, c. 37, s. 323).

Eserleri:

 1. Târîhu’l-hamîs fî ahvâli enfesi nefîs: Diyarbekrî’nin en önemli eseridir. Kâtib Çelebi ve ona dayanan F. Wüstenfeld; siyer, megāzî ve tefsirle ilgili çok sayıda güvenilir kaynaktan faydalanılarak hazırlanan bu eserin 8 Şâban 940’ta (22 Şubat 1534) tamamlandığını söylerler. Ancak eserin çeşitli matbu nüshalarının, Osmanlı Padişahı III. Murad’ın tahta çıkışına (982/1574) dair bilgileri de ihtiva ettiği dikkate alınarak daha sonraki bazı olayların bizzat müellif ya da müstensih tarafından ilâve edildiği ileri sürülebilir.

Târîhu’l-hamîs, esas itibariyle bir siyer kitabı olup bir mukaddime, üç bölüm ve bir hâtimeden meydana gelmiştir. Mukaddimede göklerin ve yerin, Hz. Âdem ile Havvâ’nın yaratılışı, meşhur peygamberler ve filozoflar, İran kisrâları, Kur’ân-ı Kerîm’in nüzûlü, Mekkî ve Medenî âyetler, Kâbe, Hz. Peygamber’in nesebi ve amcaları anlatılmaktadır. Birinci bölümde Hz. Peygamber’in doğumundan peygamber oluşuna kadar, ikinci bölümde peygamber oluşundan hicrete kadar, üçüncü bölümde hicretten vefatına kadar meydana gelen olaylar, seriyye ve gazveler anlatılmaktadır. Hâtimede ise Hulefâ-yi Râşidîn, Emevî ve Abbâsî halifeleri ve her halife devrinde ölen meşhur simalar hakkında bilgi verilmektedir.

          Eser ayrıca Fâtımî halifeleri, Eyyûbîler, Moğol istilâsı, Memlükler ve III. Murad’ın tahta çıkışına kadar Osmanlı tarihiyle ilgili çok kısa bilgiler ihtiva etmektedir. Ansiklopedik bir tarih kitabı olarak bilinen Târîhu’l-hamîs, başta Moğultay b. Kılıç’ın er-Ravżü’l-bâsim fî sîreti Ebi’l-Kāsım adlı eseri olmak üzere pek çok kaynaktan faydalanılarak ilmî bir metotla kaleme alınmış, özellikle siyerle ilgili konulardaki çeşitli rivayetler değerlendirildikten sonra en doğru olanları tercih edilmiştir.

          İstanbul kütüphanelerinde çeşitli yazma nüshaları bulunan eser (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 897, 898; Ayasofya, nr. 3040; Fâtih, nr. 4347-4351; Hacı Beşir Ağa, nr. 112; Hamidiye, nr. 938; Hüsrev Paşa, nr. 388-389; Köprülü Ktp., nr. 1035, 1046) birkaç defa basılmıştır (Kahire 1283, 1302, 1312; Beyrut 1966). Otto von Platen, eserin Hz. Ömer’in faziletine dair kısmını Almanca kısa bir mukaddime ile birlikte Geschichte der Todtung des Chalifen adıyla yayımlamıştır (Berlin 1837). Petermann da Ling Arab Grammatica (1867) adlı kitabında eserden kısa bazı pasajlara yer vermiştir. Târîhu’l-hamîs’in 1116’da (1704) Mahmûd b. Mustafa tarafından el-Müntehab min Kitâbi’l-Hamîs min tertîbi nüzûli’l-Kur’ân adıyla ihtisar edilen bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Pertev Paşa, nr. 613/8) bulunmaktadır (diğer yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, Suppl., II, 514).

2. Risâle fî mesâhâti’l-Ka’beti’l-muazzama ve’l-Mescidi’l-harâm (Vasfun dakîkun li’l-Ka’be ve’l-Mescidi’l-harâm): 947 (1540) yılında tamamladığı bu eserin yazma nüshaları Süleymaniye Kütüphanesi (Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 1142/2), Mekke Mektebetü’l-Harem (Tarih, I, 201; II, 201), Medine Mektebetü’l-Mahmûdiyye (nr. 177), İskenderiye Mektebetü’l-belediyye’de (nr. 52) kayıtlıdır.[5]

 



[1] Abdülkerim Özaydın, DİA, c. 9. s. 472.

[2] Moh. Ben Cheneb, İA, c. 3, s. 626.

[3] Abdülkerim Özaydın, DİA, c. 9. s. 472.

[4] Bkz. Ali Erdoğdu, Siyer-i Nebi Dergisi, Sayı 9, s. 57.

[5] Abdülkerim Özaydın, DİA, c. 9. s. 472-473; Moh. Ben Cheneb, İA, c. 3, s. 626.

Yazar: 
Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.