Cemaate Sarılın

Hz. Ömer (r.a) Şam’a gittiği zaman halka hitap etti. Allah Teâlâ’ya (c.c) hamdü senâ ve Rasûlullah Efendimiz’e (s.a.s) salât ve selâmdan sonra şöyle dedi: 

Rasûlullah (s.a.s) benim bugün aranızda kalkıp konuştuğum gibi bir konuşma yapmıştı. Konuşmasında Allah’ın emirlerine muhalefetten sakınmayı, akrabaları ziyaret etmeyi ve dargınların arasını bulmayı emrederek şöyle buyurdu:

"Cemaate sarılın. (Diğer  bir rivayette:) Başınızdaki emîri dinleyin, cemaatten ayrılmayın. Allah’ın eli cemaat üzerindedir. Şeytan tek kişi ile beraberdir; iki kişiden uzaktır. Yabancı bir erkek (kendisine nikâhı düşen) bir kadınla baş başa kalmasın; muhakkak şeytan üçüncü kişi olarak aralarına katılır (ikisini de yoldan çıkartır).

Kimi yaptığı iyilik sevindirir ve yaptığı kötülük üzerse, bu durum onun mümin ve Müslüman olduğunun alametidir. Yaptığı kötülüğe üzülmemek ve yaptığı iyiliğe sevinmemek münafıklık alametidir.

Münafık hayırlı bir iş yaparsa, yaptığı o işten dolayı Allah’tan hiçbir karşılık ummaz. Kötü bir iş yaptığında da Allah’ın azap vereceğinden endişe etmez.

Dünya nimetlerini meşru yollardan elde etmeye bakın. Allah size rızık vermeyi üzerine almıştır. Herkes kendisi için takdir olunan işi mutlaka tamamlayacaktır. İşlerinizde Allah’tan yardım dileyin. Allah dilediğini değiştirir, dilediğini sabit kılar. Ümmü’l-Kitâb onun  nezdindedir."[1]

 

 

 

 

 



[1] Beyhakî, Şuabü’l-İman, 13/426.

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.