Ebû Cehil’in ağzı ateş saçıyor…
“Analarınız ağlasın. İbni Ebi Kebşe’nin oğlunu işitiyorum. Size cehennem bekçilerinin on dokuz adet olduğunu haber veriyor. Sizler demir pehlivanlarsınız. Onunuz onlardan bir adamı yakalamaktan aciz mi?”[1]
Dili yılan oldu, zehrini saçtı. Yılan onunla aynı adla anılmaktan utandı.
Bir zehirli akrep daha…
Ebû’l-Eşed b. Üseyd pençesi kuvvetli yırtıcı bir adamdı. “Ben on yedisinin hakkından gelirim, siz de ikisinin hakkından geliverirsiniz.” demişti, cehennem dostlarına.[2]
Gülün, gülün bakalım. O bekçiler sizin gibi değil. O derin kuyunun başında öyle melekler var ki, iri mi iri, çetin mi çetin…[3] Sizi kapıda karşılamak için sabırsızlanıyorlar.
Cahîm, sularını kaynatmakta[4], Hamîm, sizin için irinden sıcak içecekler hazırlamakta.[5]
Bilal’in sırtına karşılık, altınıza ateşten döşekler, üstünüze alevden yorganlar yayılmakta[6]…Yüreklere çöken[7] bir korku, kulakları sağır eden bir uğultu,[8] mezelerinize eşlik edecek bir orkestra oluşturmakta.
Sümeyye’nin saçının bir teline karşılık perçemlerinizden yakalanacak[9]; Yasir’in bir ah’ına karşılık yüzüstü atılacaksınız.[10]Üzerinizde kara bir duman,[11] fokurtusu uzaktan duyulan[12] bir kazan, sizi eğlenceye davet edecek.
Müjdeler olsun!
Habbâb’ın bir yanığına karşılık derileriniz yandıkça yenileriyle değiştirilecek.[13] Ayağındaki prangalara karşılık ateşten zincirler[14] size eşlik edecek. Zinnîre’nin gözünün akıtılmasına karşılık size de su akıtılacak. Ama bağırsakları kavuran yakıcı bir su[15].
Şeytan bile savaşta melekleri gördü mü kaçar, o bile Allah’ın azabından korkar iken[16] bu azgınlık niye? Eziyet edip bir de üstüne alay edenleri, bekliyor Hutame![17]
Yetimlerin malını gasp edip de haksız yere toplayanlar! Biriktirdiğiniz altın ve gümüş bu sefer sizin için eritilmekte. [18]
Yeryüzünde fesat çıkarıp ekini ve nesli mahvedenler! [19]Firavun misali, mazlumları katledenler! Sayılı günden fazlası bize dokunmaz diyenler!..[20]
Çok mu acıktınız? Buyrun size Zakkum.[21]
Çok mu terlediniz? Alın size yakıcı rüzgâr Semum. [22]
Çok mu susadınız? Buyrun size Hamîm.[23]
***
19 muhafız az mı geldi? Ama bu bekçiler sizin yarışacağınız türden değil. Onlar sadece Allah’a itaat ederler.[24] Ucuz menfaatlerinizle onları kendi tarafınıza çekemezsiniz. Ayrıca 19’dan muradın ne olduğunu mu soruyorsunuz? Bekleyin ve görün.
Bilesiniz ki göklerin ve yerin orduları Allah’ındır.[25] Ve elbette ki ordularının sayısını ancak Allah bilir.[26]
[1] İbn Hişâm, es-Sîre,I,335 Burada on değil yüz rakamı geçiyor; İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, VIII, 269.
[2] İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, VIII, 269.
[3] Müddessir 74/31.
[4] Duhan 44/47.
[5] Vakıa 56/93.
[6] Araf 7/40-41.
[7] Hümeze 104/7.
[8] Furkan 25/12.
[9] Rahman 55/41.
[10] Furkan 25/34.
[11] Vakıa 56/43-44.
[12] Furkan 25/12.
[13] Nisa 4/56.
[14] Mümin 40/71-72.
[15] Muhammed 47/15.
[16] Enfal 8/48.
[17] 107/Hümeze Suresi
[18] Tevbe Suresi 9/35.
[19] Bakara 2/205.
[20] Bakara 2/80.
[21] Saffat, 37/64-66.
[22] Vakıa 56/42.
[23] Vakıa 56/55-56.
[24] Tahrim 66/6.
[25] Feth 48/7.
[26] Müddessir 74/31.
Add new comment