Kureyşli müşrikler Bedir Gazvesi’nde uğradıkları yenilginin intikamını almak için savaş hazırlıkları yaptıkları sırada Medine’ye âni bir baskın düzenlediler. Hz. Peygamber, baskını yapan Ebû Süfyân ve askerlerini bir süre takip ettikten sonra Medine’ye döndü. Bu olaydan birkaç ay sonra da bir Kureyş kervanının Necid-Irak güzergâhından Suriye’ye doğru hareket ettiğini öğrendi.
Resûl-i Ekrem, Medine’ye hicret etmesinin ardından bölgede kontrol ve hâkimiyeti sağlamak amacıyla Mekke-Suriye sahil yolundaki kabilelerle antlaşmalar yapmış, düzenlediği gazve ve seriyyelerle Mekke müşriklerinin Suriye ve yöresine yaptığı ticarî seferleri büyük ölçüde engellemiş, Bedir zaferinden sonra Suriye yolunu Mekkeliler’e hemen hemen kapatmıştı. Büyük ölçüde Suriye civarına gönderdikleri ticarî kervanlarla geçimlerini sağlayan Kureyş müşrikleri, Kızıldeniz sahil yolunu kullanmaktan korktuklarından bu yol yerine Necid bölgesi ve Irak üzerinden Suriye’ye ulaşan yolu kullanmayı kararlaştırdılar. Çöllerle kaplı ve sahil yoluna göre ulaşımı çok daha zor olan bu yolu geçebilmek için bir kılavuz buldular. Birçok zengin tâcirin katıldığı kervan Safvân b. Ümeyye’nin başkanlığında yola çıktı. Kureyş eşrafından Ebû Süfyân, Huveytıb b. Abdüluzzâ, Abdullah b. Ebû Rebîa ve Hz. Peygamber’in damadı Ebü’l-Âs da kervanda bulunuyordu. Kervan yükünün büyük kısmını külçe gümüş ve gümüş eşyalar oluşturuyordu. Bu hazırlıklar sırasında Mekke’de bulunan Eşca‘ kabilesi reislerinden Nuaym b. Mes‘ûd, Medine’de misafir olduğu bir yahudinin evinde içki içtikten sonra Kureyş kervanı hakkında bildiklerini anlattı. Orada bulunan bir sahâbî duyduklarını Resûl-i Ekrem’e aktardı. Resûlullah kısa sürede 100 kişilik bir seriyye hazırladı. Seriyyenin başına kumandan tayin edilen Zeyd b. Hârise, cemâziyelâhir ayının ilk günlerinde Medine’den ayrılarak kervanın geçeceği Necid istikametine yöneldi, Rebeze ile Gamre arasında kalan Karede suyu civarında Kureyş kervanını pusuya düşürdü. Saldırıya uğrayan Kureyşli tâcirler kervanı bırakarak kaçmak zorunda kaldılar. Kervan bütün mallarıyla birlikte Medine’ye götürüldü. Ganimetin 20.000 veya 25.000 dirhemi bulan beşte birlik kısmı beytülmâle ayrıldıktan sonra kalanı seriyyede bulunan sahâbîler arasında taksim edildi. Esir alınan kılavuz Furât b. Hayyân müslüman olduğunu söyleyince Hz. Peygamber tarafından serbest bırakıldı.