Çok renkli, çok yönlü bir kişilik sahibiydi. Sessiz, fakat derin ve etkili bir eylem adamıydı. Tanıdığı bir kimsenin, sonuna kadar peşini bırakmaz, ilgiyi kesmezdi. Bu, onun bir yanıyla vefa duygusu ile ilgiliyse bir yanıyla da sürdürdüğü eylemin ayrılmaz bir parçasıydı... Bir gönül adamıydı. Unutulmaz bir sohbet adamıydı.
Alıntı Bölümü
Sünnetin Dindeki Yeri
Hz. Peygamber'in ve O'nun sünnetinin dindeki yeri öncelikle Kur'ân-ı Kerim tarafından belirlenmiştir. Orada Hz. Peygamber'e itaat etmek Allahu Teâla'ya itaat etmekle bir tutulur: "Kim Rasûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur, kim de yüz çevirirse seni onlara bekçi ol diye göndermiş değiliz." (en-Nisa, 4/80).
Sen Bize Bakma
Sen bize bakma yahu! Biraz değişiğiz biz. Kuşların filleri yendiğine inanıyoruz mesela. Gagalarındaki minicik taşlarla dünyanın en gelişmiş ordusunu bozguna uğrattıklarına. Bir asanın yere bir dokunuşuyla denizi ortadan ikiye ayırdığına inanıyoruz. Yedi semiz ineğin yedi bolluk yılına, yedi zayıf ineğin yedi kıtlık yılına delalet ettiğine iman ediyoruz. Rabbi onu kurtarmasaydı neredeyse onun da meyledeceğine…
Münâcât
Ey cömert Rabbim! Nefis ve şeytan, yolumu kesti. Benim için şefaatçi olacak yine senin rahmetindir. Dünyada toprak olmadan önce günahlarımı temizlersin diye umuyorum. Canımı bedenimden aldığın zaman, dünyadan iman nuruyla götürecek olan sensin.
Hz. Peygamber’in (s.a.s) Kur’ân-ı Kerîm’deki Yeri
Resûl-i Ekrem’in Kur’ân-ı Kerîm’in muhtevasında çok geniş bir yer tuttuğunu gören sahâbe nesli onun hayat ve şahsiyetini tanıyıp bilmenin Kur’ân’ı ve İslâm’ı daha iyi anlamak ve öğrenmek için şart olduğunu idrak etmiştir.
- ‹‹
- toplam 6 içinde 6
